4. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/15046 Karar No: 2013/12772 Karar Tarihi: 03.07.2013
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/15046 Esas 2013/12772 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, davacının haksız fiil nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemi ile ilgili olan bu davada, davacının hakarete uğraması sebebiyle 10.000 TL manevi tazminat talep ettiği ancak mahkeme tarafından sadece 750 TL manevi tazminat verildiği belirtilmiştir. Mahkeme, bu miktarın az olduğunu ve davacı yararına daha üst düzeyde manevi tazminat hükmolunması gerektiğine karar vermiştir. Kararın temyiz itirazlarına ilişkin olarak incelenen kanun maddesi ise, Medeni Yasa'nın 4. maddesidir ve yargıcın, takdir hakkı verdiği durumlarda hukuk ve adalete uygun karar vermesi gerektiğini belirtmektedir.
4. Hukuk Dairesi 2012/15046 E. , 2013/12772 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/04/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı, davalının kendisine hakaret ve tehditte bulunması nedeniyle 10.000 TL manevi tazminat istemiş, yerel mahkeme davanın 750,00 TL"lik kısmını kabul etmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olayın gelişim biçimi, söylenilen sözün ağırlığı ve yukarıdaki ilkeler birlikte gözetildiğinde hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı azdır. Şu durumda yerel mahkemece davacı yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmolunmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacının diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1 nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.