5. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3471 Karar No: 2019/12578 Karar Tarihi: 25.06.2019
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/3471 Esas 2019/12578 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2019/3471 E. , 2019/12578 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Tarım arazisi niteliğindeki ... köyü ... parsel sayılı taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesinde; üzerinde bulunan ve taşınmaz mala bahçe niteliği vermeyen ağaçlara maktuen değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, tespit edilen bedele uygulanacak faizin karar tarihine kadar işletilmesi gerektiği gözetilmeden, hüküm fıkrasında faiz bitiş tarihi açıkça gösterilmeyerek infazda tereddüte yol açılması, 2)Tapu kaydında yeralan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, 3)Dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edilen davalılara ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan paragrafındaki (itibaren) kelimesinden sonra gelmek üzere (karar tarihi olan 19.12.2014 tarihine kadar geçen süre için) ibaresinin eklenmesine, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydında yeralan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, c)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7 nolu bendinde parantez içinde yer alan (kendisini aynı avukat ile temsil ettiren davalılar için sadece 1.500,00 TL olmak üzere) ibaresinin çıkartılmasına Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.