13. Ceza Dairesi 2014/36910 E. , 2016/4442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın türü ve miktarına nazaran, 14.04.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen Geçici 2. madde uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezasına ilişkin hükmün temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca sanık ... müdafiinin temyiz talebinin isteme aykırı olarak REDDİNE,
B- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Sanık müdafiinin yüzüne karşı yapılmış olan tefhim ile, kendisine müdafi atandığından haberdar olan sanık açısından temyiz süresi başlar. Bu nedenle, gerekçeli kararın sanığın kendisine de tebliği gerekmemektedir. Sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen kararı süresi içinde temyiz etmediğinden, sanık müdafi ile sanığın süresinden sonra yaptığı 24.10.2014 ve 27.10.2014 tarihli temyiz istemlerinin mahkemece sırasıyla 27.10.2014 ve 03.11.2014 günlü ek kararlar ile reddine karar verildiği, bu kararların da sanık ve müdafiine tebliğ edilmesi üzerine sanık müdafi ile sanığın yasal süresi içinde temyiz ettikleri anlaşılmakla, 24.10.2014 ve 27.10.2014 tarihli temyiz istemlerinin süreaşımı nedeniyle reddine dair kararlara yönelik temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan 27.10.2014 gün 474/345 sayılı ve 03.11.2014 gün 474/345 sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararların isteme uygun olarak ONANMASINA,
C- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Olay tarihinde güneşin saat 20.33"te batıp 05.45’de doğduğu ve sanığın beyanında saat 20.30 sıralarında konuta girdiğini söylemesi, tanıklar ... ve ...’nın beyanlarına göre de, saat 21.30-21.45 sıralarında önceden çalıp internet kafeye bıraktıkları televizyonu buradan ticari taksi ile alıp götürdüklerinin anlaşılması, Mahkemece de suçun yaz saati uygulaması dikkate alındığında gündüz sayılan zaman dilimi olan saat 21.00 sıralarında işlendiğinin kabul edilmesi karşısında; hırsızlık eyleminin gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerekirken, 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi gereğince artırım yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"un 325. maddesi gereğince bozmanın hükmü yasal süresinde temyiz etmediğinden temyiz istemi reddedilen sanık ...’a teşmiline, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanıklar hakkında “5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılması ve 5237 sayılı TCK"nın 62/1. maddesi gereğince 1/6 indirim yapılarak sonuç cezanın 4 yıl 2 ay hapis olarak belirlenmesi ve “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D- Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Olay tarihinde güneşin saat 20.33"te batıp 05.45’de doğduğu ve sanığın beyanında saat 20.30 sıralarında konuta girdiğini söylemesi, tanıklar ... ve ...’nın beyanlarına göre de, saat 21.30-21.45 sıralarında önceden çalıp internet kafeye bıraktıkları televizyonu buradan ticari taksi ile alıp götürdüklerinin anlaşılması, Mahkemece de suçun yaz saati uygulaması dikkate alındığında gündüz sayılan zaman dilimi olan saat 21.00 sıralarında işlendiğinin kabul edilmesi karşısında; konut dokunulmazlığını ihlal eyleminin gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerekirken, 5237 sayılı TCK"nın 116/4. maddesi ile uygulama yapılarak, sonuçta fazla cezaya hükmedilmesi,
2- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"un 325. maddesi gereğince bozmanın hükmü yasal süresinde temyiz etmediğinden temyiz istemi reddedilen sanık ...’a teşmiline, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.