5. Ceza Dairesi 2018/11867 E. , 2019/601 K.
"İçtihat Metni"
Zimmet suçundan sanık ...’un 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 202/1, 219 ve 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 12,75 Yeni Türk Lirası para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/03/2008 tarihli ve 2007/139 Esas, 2008/98 sayılı Kararının;
Sanığın orman emvalini zimmete geçirme suçu ve çimentoları zimmete geçirme suçundan birlikte yargılandığı Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/03/2008 tarihli ve 2007/139 esas, 2008/98 sayılı dosyasında çimentoları zimmete geçirme suçu bakımından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, orman emvalini zimmete geçirme suçundan ise beraatine karar verildiği, dosyanın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yönünden kesinleştiği ancak beraat kararı yönünden yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 08/03/2010 tarihli ve 2009/13249 esas, 2010/1863 sayılı ilâmı ile bozulması üzerine, yeniden yapılan yargılama sonunda sanığın mahkûmiyetine dair Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/04/2011 tarihli ve 2010/105 esas, 2011/139 sayılı kararının da Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 16/01/2013 tarihli ve 2012/11945 esas, 2013/370 karar sayılı ilâmı ile bozulması neticesinde yapılan yargılama üzerine davanın düşürülmesine dair Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2013 tarihli ve 2013/57 esas, 2013/131 sayılı kararının Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 19/02/2018 tarihli ve 2015/6504 esas, 2018/871 karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine hâlen Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/96 esas sayılı dosyası üzerinden yargılamanın devam ettiği anlaşılarak yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında çimento ve orman emvalini zimmetine geçirdiğine ilişkin davanın birlikte açıldığı ve yargılamasının da birlikte yapıldığı ancak ayrı ayrı karar verilerek zincirleme suç hükümleri göz önüne alınmamışsa da her iki malzemeye ilişkin suç tarihlerinin 1998 yaz ayları olarak gösterildiği dolayısıyla anılan malzemelerin zimmete geçirildiği tarihlerin yakınlığı ve sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu ve Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 16/01/2013 tarihli ve 2012/11945 esas, 2013/370 sayılı ilamında; "28/03/2008 tarih ve 2007/139 Esas, 2008/98 sayılı Kararda zimmet kabul edilerek sanığın cezalandırılmasına ve CMK"nın 231/5 maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükme konu müdürlüğe ait çimentoları özel işlerinde kullanmak eylemi ile inceleme konusu eylemin sanık tarafından bir suç işleme kararı icrası kapsamında aynı mağdura yönelik olarak işlendiğinin anlaşılmasına göre her iki eylem nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ayrı ayrı cezalara hükmedilmesi" kararının kanuna aykırı olduğunun belirtildiği de dikkate alınarak, iki dosyanın yeniden birleştirilip, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 43/2. maddesi
.../...
-2-
uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 24/09/2018 gün ve 94660652-105-07-9146-2018-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü:
Sanığa isnat olunan orman emvalini ve çimentoları zimmetine geçirme eylemlerinde, suçun zarar göreni ile suç tarihleri nazara alındığında, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanma şartlarının oluştuğu anlaşılmakta ise de; kanun yararına bozma istemine konu edilen Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/03/2008 tarihli, 2007/139 Esas ve 2008/98 Karar sayılı ilamı ile müdürlüğe ait çimentoları özel işlerinde kullanmak suretiyle mal edinme eylemi nedeniyle sanık hakkında verilen ve itirazen kesinleşen 1 yıl 8 ay hapis ve 12,75 TL adli para cezasına havi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın bulunduğu, bu kararın itiraza tabi olup, CMK"nın 231/8. maddesi gereğince beş yıl denetim süresinin olduğu, CMK"nın 231/10. maddesine göre denetim süresi içinde yeni bir suç işlemeyen sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verileceği, aynı Kanunun 231/11. maddesine göre ise denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanacağı, Ceza Genel Kurulunun 17/01/2017 gün ve 2013/5-438; 2017/16 sayılı Kararında da işaret edildiği üzere, açıklanması geri bırakılan hükmün ileride açıklanarak hukuken varlık kazanması halinde, davaya konu eylemler arasında zincirleme suç hükümleri bakımından mahkemece değerlendirme yapılabileceği anlaşıldığından, CMK"nın 309. maddesi uyarınca yerinde görülmeyen istemin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE, 16/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.