
Esas No: 2013/1610
Karar No: 2013/1823
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2013/1610 Esas 2013/1823 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2013/1610 E. , 2013/1823 K.- İMAR PLANINDAN KAYNAKLANAN TAZMINAT DAVASININ, İDARİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 10
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacılar : F.A.H.Mirasçıları; 1-B.A.H.,2-E.S.Ü.,3-H.S.H.,4-F.S.Ş.,5-T. K.,6-M.C.Y.,7-H.F.B. A.S.H. Mirasçıları; 1- M.C.Y., 2- H.F.B. Vekili : Av. N.G. Davalılar : 1-Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü Vekili : Av. C.B., & Av. B.D. 2-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili : Av. S.A. 3-Başakşehir Belediye Başkanlığı Vekili : Av. E.A. Dahili Davalı : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Vekili : Av. H.K. (B.) Birleşen Dosya Küçükçekmece 4.Asliye Hukuk Mahkemesi E:2013/129 K:2013/122 Davacı : Y.G.H. Vekili : Av. N.G. Davalılar : 1- Başakşehir Belediye Başkanlığı Vekili : Av. E.A. 2-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili : Av. S.A. 3-Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü Vekilleri : Av. C.B. & Av. B.D. 4-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Vekili : Av. H.K. (B.) O L A Y : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, İkitelli-2 mahallesi, 18 pafta, 577 parsel sayılı taşınmazın hisseli maliki olduklarını, taşınmazın 24.12.1987 tarihli 1/25000 ölçekli Küçükçekmece ve Büyükçekmece arası çevre düzeni nazım imar planında konut uygulama alanında kalmakta iken, 04/03/1992 tarihli 1/25000 Mahmutbey İkitelli yöresi çevre düzeni nazım imar planı ile 04.03.1992 tarihli 1/5000 ölçekli Küçükçekmece İkitelli ve bölgesel yeşil alan nazım imar planının da şehir parkı alanında kaldığını, 15.11.1995 tarihli 1/50000 ölçekli İstanbul M.itan alan alt bölge nazım imar planında olimpiyat köyü alanına alındığını, sonraki planlarda ve halen yürürlükte olan 23.05.2005 tarihli 1/1000 ölçekli İkitelli Atatürk Olimpiyat Parkı uygulama imar planında olimpiyat parkı alanı olarak ayrıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 6.000,00 TL nin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargıda dava açmıştır. Davalı Başakşehir Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuştur. KÜÇÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 08.11.2012 gün ve E:2012/352 sayı ile, davalı Başakşehir Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir. 20.05.2013 havale tarihli dahili dava dilekçesi ile davaya dahil edilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı süresi içerisinde görev itirazında bulunmuştur. Birleşen dosyanın davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, İkitelli 2 mahallesi, Altınşehir mevkii, 18 pafta, 577 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davacı Yahya Gökalp Haksever dışında tüm mirasçılar adına, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Başakşehir Belediye Başkanlıkları aleyhine Küçükçekmece 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/352 esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili için dava açtıklarını, davanın açılışı sırasında davaya katılmak istemeyen Yahya Gökalp Haksever bilahare kendisi de davacılar arasında yer almak istediğinden, miras payı oranında alacağını tahsil edebilmesi için iş bu davayı da ikame etmek zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle yapılacak yargılama neticesinde öncelikle davalarının Küçükçekmece 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/352 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, fazlaya ve maddi hatalara karşı hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren ilamın kesinleşme tarihine kadar yasal faizi, kesinleşme tarihinden önceme tarihine kadar ise Anayasanın 46/son maddesi uyarınca kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiz ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargıda dava açmıştır. Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi: 25.03.2013 gün ve E:2013/129, K.2013/122 sayılı ile 2012/352 Esas sayılı dosya ile dava konusu ve taraf bakımından hukuki ve fiili irtibat olduğu gerekçesi ile HMK nun 166. Maddesi uyarınca birleştirme kararı vermiştir. KÜÇÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 25.07.2013 gün ve E:2012/352 sayı ile, dahili davalı ve birleşen davanın davalısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir. Dahili davalı ve birleşen dosyanın davalısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı"na gönderilmiştir. DANIŞTAY BAŞSAVCISI: İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8"inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2"nci maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa"nın 10"uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan Akarsu ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 30.12.2013 günlü toplantısında: l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, dahili davalı ve birleşen dosyanın davalısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı"nca, dahili davalı ve birleşen dosyanın davalısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açısından, 10. maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davacıların hisseli taşınmazına, imar planında olimpiyat parkı alanı olarak ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 6.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde; “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur. a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır. b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar. Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir. Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir. İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir. c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin 24.12.1987 tarihli 1/25000 ölçekli Küçükçekmece ve Büyükçekmece arası çevre düzeni nazım imar planında konut uygulama alanında kalmakta iken, 04/03/1992 tarihli 1/25000 Mahmutbey İkitelli yöresi çevre düzeni nazım imar planı ile 04.03.1992 tarihli 1/5000 ölçekli Küçükçekmece İkitelli ve bölgesel yeşil alan nazım imar planının da şehir parkı alanında kaldığı, 15.11.1995 tarihli 1/50000 ölçekli İstanbul M.itan alan alt bölge nazım imar planında olimpiyat köyü alanına alındığı, sonraki planlarda ve halen yürürlükte olan 23.05.2005 tarihli 1/1000 ölçekli İkitelli Atatürk Olimpiyat Parkı uygulama imar planında olimpiyat parkı alanı kaldığı, taşınmaza idarece fiilen el atılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedar olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir. Öte yandan, taşınmazın imar planında “dere mutlak koruma alanı” nda kalması nedeniyle taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanması nedenine dayalı olarak davacının Asliye Hukuk Mahkemesi nezlinde açtığı tazminat davasında, bu Mahkemece 4.11.1983 günlü, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6 ncı maddesinin kimi fıkralarının iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine yapılan itiraz başvurusunda; Anayasa Mahkemesi 25.9.2013 tarih ve E: 2013/93, K: 2013/101 sayılı kararında ”… Davacının mülkü üzerinde tasarruf etme hakkının kısıtlanması, idarenin bir eyleminden değil, idari bir işlem niteliğinde olduğu tartışmasız olan imar planından kaynaklanmaktadır. Olayda, idarenin fiili el koyma niteliği taşıyan bir eylemi henüz bulunmamakta, aksine kanunen yapması gereken kamulaştırma işlemlerini yapmamak biçiminde tezahür eden bir eylemsizliği söz konusudur. Öte yandan kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerekmektedir. Oysa, mahkemede görülen davaya konu olayda olduğu gibi imar kısıtlamaları’nda taşınmaz zilyetliği malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kalması söz konusu olmaktadır. Sonuç olarak, davacının taşınmazının imar planlarında “ dere mutlak koruma alanı” nda bırakılması nedeniyle, tasarruf hakkının kısıtlanmasının kamulaştırmasız el atma sonucu olduğu ve tasarruf hakkının kısıtlanması sebebiyle doğan zararın ancak idari yargıda açılacak bir tam yargı davasına konu edilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Dolayısıyla bakılmakta olan dava, itiraz başvurusunda bulunan mahkemenin görev alanına girmemektedir. Nitekim, Anayasanın 158. maddesi ile, adli, idari ve askeri yargı merciileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili kılınan Uyuşmazlık Mahkemesinin istikrar bulmuş içtihatları da bu yöndedir…” gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan itiraz başvurusu, başvuran mahkemenin yetkisizliği nedeniyle oybirliğiyle reddedilmiştir. Yine taşınmazı imar planında “spor alanı” olarak ayrılan davacının Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tazminat davasında, davalı idarelerin görev itirazları nedeniyle Danıştay Başsavcılığınca çıkartılan olumlu görev uyuşmazlığında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce olumlu görev uyuşmazlığı talebinin kabulü ile ilgili Asliye Hukuk Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılması yolunda verilen karar nedeniyle, anayasal haklarının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru üzerine, Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümünce 18.9.2013 tarihinde verilen kararda (Başvuru No: 2013/1586) “…Mahkemenin gerekçesi ve başvurucunun iddiaları incelendiğinde, iddiaların özünün Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve hukuk kurallarının yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas itibariyle yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama, Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından usul şartlarına ve hukuka uygun olarak gerçekleştirilmiş olup, başvurucu derece mahkemelerinde kendi delillerini ve iddialarını sunma fırsatını bulmuş ve bunlar Uyuşmazlık Mahkemesi’nce gereği gibi değerlendirilmiştir… Açıklanan nedenlerle, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarının kanun yolu şikayeti niteliğinde olduğu, Uyuşmazlık Mahkemesi kararının bariz bir şekilde keyfilik de içermediği anlaşıldığından, başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin ‘açıkça dayanaktan yoksun olması’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir…” gerekçesiyle, davacının başvurusu oybirliğiyle reddedilmiştir. (Resmi Gazete, 30.10.2013, Sayı:28806) Son olarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.10.2013 tarih ve E.2013/603, K.2013/1503 sayılı kararıyla, imar planındaki kısıtlamalardan kaynaklanan ‘hukuki el atmalardan’ kaynaklanan tazminat istemli davaların idari yargının görevinde olduğu hüküm altına alınmıştır. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile, dahili davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin görev itirazının Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile dahili davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ, Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.07.2013 gün ve E:2012/352 sayılı REDDİNE İLİŞKİN KARARIN KALDIRILMASINA, 30.12.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.