19. Ceza Dairesi 2016/1844 E. , 2018/1091 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fillerin belirlendiği, anılan maddenin “c” bendinde “Markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrük bölgesine yerleştirmek, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak.” şeklinde düzenleme yapıldığı, aynı Kanun’un 61/A-1 maddesinde ise, “Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki hükümle marka hakkına tecavüz fiileri yönünden cezai yaptırım öngörüldüğü,
Somut olay incelendiğinde; sanığın yetkilisi olduğu ... Tekstil ve Örme San. Tic. Ltd. Şti’ye ait ürünleri taşıyan tırın, Halkalı Gümrük Müdürlüğünce tescil işlemi yapılıp Türkiye’den çıkış yapmak üzere Zonguldak Gümrük Müdürlüğüne geldiği, gümrük muhafaza memurlarınca yapılan kontrolde, tır içerisinde, 371 kap eşya içerisinden 8 kabında katılan adına tescilli ... markasını taşıyan toplam 35 adet tekstil ürününün ele geçirildiği, bilirkişi raporları ile suça konu ürünler üzerinde katılan firma adına tescilli markanın iktibas edilmesi suretiyle kullanıldığının belirtildiği, ... Tekstik ve ... San. Tic. Ltd. Şti. firmasının yetkilisi olan sanığın bu ürünleri ihraç edilmek maksadıyla gümrük bölgesinde bulundurduğu ve orada ürünlere el konulduğu anlaşılmıştır.
Ticari amaçla dahi olsa ihraç edilmek maksadıyla gümrük bölgesinde eşya bulundurmak eylemi 61/A maddesi kapsamına alınmadığı gibi, 61.maddeye atıf da yapılmadığı, 5237 sayılı TCK’nın 2.maddesinde “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.” şeklinde düzenlenen suç ve cezada kanunilik ilkesi gereğince sanığa atılı eylemin kanunda öngörülen suç tarifine uymadığı gözetilmeksizin, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen matbu form üzerinde katılan vekili uzlaşmayı kabul etmediğine dair seçeneği imzalamışsa da, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7 maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253 ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.