Esas No: 2021/14846
Karar No: 2022/1168
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14846 Esas 2022/1168 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14846 E. , 2022/1168 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2014/666 esas, 2014/126 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 27/03/2013 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 18/06/2013 tarihli ve 2013/63340 soruşturma, 2013/26909 esas, 2013/10602 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/12/2013 tarihli ve 2013/607 esas, 2013/815 sayılı kararı ile, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 24/12/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
3- Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 07/01/2014 tarihli ve 2014/265 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 03/02/2014 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 19/02/2014 tarihinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
4- Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/05/2014 tarihli ve 2014/312 esas, 2014/631 sayılı kararı ile, sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62/1 ve 50/1-a maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 03/07/2014 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
5- Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 6545 sayılı Kanun hükümleri gereğince uyarlama talep edilmesi üzerine, Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 14/02/2018 tarihli ve 2014/666 esas, 2014/126 sayılı ek kararı ile; “suçun, Bakırköy 6. Çocuk Mahkemesinin 2011/911 esas, 2012/724 karar sayılı dosyasından verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlinin infazı sırasında işlendiği” gerekçesiyle 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191/1-5 maddesi gereğince ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağından, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191/5 ve CMK’nın 223/8. maddesi gereğince davanın düşmesine karar verildiği, kararın 28/02/2018 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasına dair Bakırköy (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/12/2013 tarihli ve 2013/607 esas, 2013/815 sayılı kararının infazı sırasında, denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62 ve 50/1-a. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/05/2014 tarihli ve 2014/312 esas, 2014/631 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin sanığın lehine düzenlemeler getirdiğinden bahisle hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine, yargılamaya konu 27/03/2013 tarihli uyuşturucu madde bulundurma eyleminin sanık hakkında daha önce Bakırköy (Kapatılan) 6. Çocuk Mahkemesinin 2011/911 esas, 2011/724 sayılı kararı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının ihlali niteliğinde olduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine ilişkin Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2014/666 esas, 2014/126 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre; Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2014/666 esas, 2014/126 sayılı kararı ile her ne kadar sanık hakkında Bakırköy (Kapatılan) 6. Çocuk Mahkemesinin 2011/911 esas, 2011/724 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik kararı bulunduğu, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi gereğince ikinci işlenen eylemin ilk eylem nedeniyle verilen kararın ihlal nedeni sayılacağı ve ikinci eylemin ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı, mahkemedeki eylemin ikinci eylem olduğunun belirlendiği gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de; Bakırköy (Kapatılan) 6. Çocuk Mahkemesinin 2011/911 esas, 2011/724 sayılı dosyasına konu suçun suç tarihinin 17/06/2011, inceleme konusu dosyadaki suçun işlendiği tarihin ise 27/03/2013 olduğu gözetildiğinde, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 191/5. maddesinde yer alan “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” düzenlemenin suç tarihinde yürürlükte olmadığı, dolayısıyla anılan maddenin sanık bakımından uygulama imkanı bulunmadığı, kaldı ki 6545 sayılı Kanun'un 191/5. maddesinin uygulanma imkanı olsaydı bile düşme yerine durma kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
Kabule göre de;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 30/09/2020 tarihli ve 2020/6453 esas, 2020/4610 karar sayılı ilâmında, "...hüküm tarihi itibariyle 6545 sayılı Kanun’un yürürlükte olmadığı, hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 5. ve 40. maddesinde yer alan düzenlemeler karşısında yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar şartının gerçekleşmesinin aranmayacağı, ancak bu karara karşı uyarlama yargılaması talep edilebileceği, somut olayda; tedbirin infazı sırasında yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesi uyarınca davaya devam olunabilmesi için aranan şartın “Tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmama” şartı olup, karardan sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle sanığın lehine olan “yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme” şartının getirildiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi gereğince sanığın hukukî durumunun yeniden değerlendirilip uyarlama yargılaması yapılması gerektiği.." şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda; tedbirin infazı sırasında yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesi uyarınca davaya devam olunabilmesi için aranan şartın “Tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmama” şartı olup, karardan sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle sanığın lehine olan “yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme” şartının getirildiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi gereğince hukukî durumunun yeniden değerlendirilip uyarlama yargılaması yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.” denilerek Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2014/666 esas, 2014/126 sayılı ek kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında; 27/03/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında, Bakırköy (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/12/2013 tarihli ve 2013/607 esas, 2013/815 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine Bakırköy (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/05/2014 tarihli ve 2014/312 esas, 2014/631 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62 ve 50/1-a. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin sanığın lehine düzenlemeler getirdiğinden bahisle hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine, Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2014/666 esas, 2014/126 sayılı ek kararı ile, yargılamaya konu 27/03/2013 tarihli suçun, sanık hakkında daha önce Bakırköy (Kapatılan) 6. Çocuk Mahkemesinin 2011/911 esas, 2012/724 sayılı kararı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 5. fıkrasında yer alan “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca;
Sanık hakkında, daha önce 17/06/2011 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy (Kapatılan) 6. Çocuk Mahkemesinin 26/06/2012 tarihli ve 2011/911 esas, 2012/724 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, tedbirin infazına Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 2012/21057 DS sayılı dosyası üzerinden 10/12/2012 tarihinde başlandığı, 29/04/2013 tarihinde denetim dosyasının ihlal nedeniyle bilainfaz kapatıldığı, 5560 sayılı Kanun ile değişik Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının 6545 sayılı Kanun ile getirilen Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde düzenlenen kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve aynı Kanun'un 191/3. maddesinde düzenlenen denetimli serbestlik tedbiri ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı dikkate alındığında; sanığın 27/03/2013 tarihli suçu hakkında daha önce verilen bir başka tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi gereğince, daha önce verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlenen suçun ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından mahkemenin düşme kararı kanuna uygun olup kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli ve 2014/666 esas, 2014/126 sayılı ek kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 09/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.