17. Hukuk Dairesi 2014/24889 E. , 2017/6011 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik ... poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın, davacı ..."nın eşi diğer davacıların da babaları...idaresindeki araca çarparak..."nın ölümüne neden olduğunu belirterek davacı ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan ve davacı ... için 30.000,00 TL, diğer davacılar için de ayrı ayrı 23.000,00 TL olmak üzere toplam 99.000,00 TL manevi tazminatın ... şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 14.07.2014 tarihli dilekçe ile dava değerini 44.155,55 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; poliçeden doğan sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olduğunu ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin ise poliçenin teminat kapsamı dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili; aracın ... şirketi tarafından davacılara ödeme yapıldığını ve davacıların talep ettiği manevi tazminatın günün koşullarına göre çok fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü 45.155,55 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 24/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı ...Ş. yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."ya verilmesine; olayın oluş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, meydana gelen kazanın oluş şekli ve kusur durumu ile müteveffanın yaşı dikkate alınarak davacı ... için 15.000,00 TL, davacılar ..., ... ... ve ... ... için 7.500,00 TL"den toplam 37.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve
şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaşanan ölüm nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davacı yararına takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüştür. Hal böyle olunca hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 29.5.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.