20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6508 Karar No: 2016/8772 Karar Tarihi: 10.10.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6508 Esas 2016/8772 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/6508 E. , 2016/8772 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davası hakkında ... 27. Asliye Hukuk ve ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vekalet ilişkisinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın, vekalet sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle 6502 sayılı Kanun kapsamına girdiği ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Tüketici Mahkemesi ise davacı ticaret şirketindeki hissesine ait tasarruflarda bulunmak ve şirket toplantılarına katılmak amacıyla "ticari" amaçla hareket ederek dava konusu vekaletnameyi düzenlemiştir. Bu durumda Kanunda açıkça tanımlanan "tüketici" sıfatı bulunmamaktadır. Buradan hareketle, sözkonusu vekalet sözleşmesinin de "tüketici işlemi" niteliğinde olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu Kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu Kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden" gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "Mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak tarif edilmiştir. Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda; davacının, kendisine ait olan şirket hisselerinin satımı için davalı ..."a vekalet verdiği ve görülen lüzum üzerine azilname ile davalıyı vekillikten azlettiğini, davalının bu azile rağmen müvekkilinin hisselerini dava dışı şirketin büyük ortağı ..."a davalının vekalet ilişkisini kötüye kullanarak sattığını iddia etmektedir. Davalının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda tanımı yapılan satıcı veya sağlayıcı olmadığı, ticari ve mesleki olarak hareket ettiği anlaşılmaktadır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın HMK"nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre, ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.