![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2020/411
Karar No: 2020/2483
Karar Tarihi: 23.11.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/411 Esas 2020/2483 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/411
Karar No : 2020/2483
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 17/10/2019 tarih ve E:2017/217, K:2019/5251 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 26/03/2015 tarih ve 29307 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 7. maddesi ile değiştirilen 13. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin 5 numaralı alt bendinde geçen "... Ancak, bu hüküm beşinci ve dördüncü hizmet bölgesine atanacakların bu bölgelerin ihtiyacını karşılamaması durumunda bu bölge hizmet sürelerini tamamlamayanlar için uygulanmaz." cümlesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 17/10/2019 tarih ve E:2017/217, K:2019/5251 sayılı kararıyla;
Aynı konuda açılan başka bir davada; Dairelerinin 28/03/2018 günlü, E:2016/7188, K:2018/2068 sayılı kararında; "25/6/1983 günlü, 18088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Yer Değiştirmeleri ve Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin "Özel Yönetmelikler" başlıklı 28. maddesinde " ... Özel Yönetmeliklerde bu Yönetmeliğe aykırı hükümler yer alamaz. ..." ve "Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği" başlıklı 14. maddesi, (d) fıkrasında "Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun; kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşinin bulunduğu yere, ... atanması suretiyle yapılabilir." hükmünün yer aldığı; bakılan davada, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yer Değiştirme Yönetmeliğinde yapılan dava konusu değişiklik, genel yönetmelik niteliğinde olan ve kendisine aykırı düzenleme getirilemeyen Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmeyen bir alanda yeni bir düzenleme getirdiği; Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 14. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendinde, kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, bu durumda olan eşinin bulunduğu yere atanacağı hükme bağlanmış iken, dava konusu Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 13. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendinin ilk cümlesinde de, benzer şekilde ifade edilen düzenlemeye aykırı şekilde getirilen dava konusu değişiklik ile, beşinci ve dördüncü hizmet bölgesine atanacakların, bu bölgelerin ihtiyacını karşılamaması durumunda, bu bölge hizmet sürelerini tamamlamayanlar için, yönetmelik hükmünün uygulanmayacağı belirtilmek suretiyle, aynı durumda olan şahıslar arasında eşitsizliğe sebebiyet verileceği sonucuna varıldığı, bu durumda, söz konusu düzenleme ile genel yönetmelikte yer verilmeyen bir konuda yeni bir yükümlülük getirildiği ve ilgililer hakkında getirilen bu yükümlülüğün de, gerek Anayasa, gerekse de Yasalar ile konulan "aile birliğinin korunması ve "aile bütünlüğü" ilkelerine aykırı olduğundan, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesine yer verilmek suretiyle, dava konusu düzenlemenin iptaline karar verildiğinden, aynı konudaki iptal istemi hakkında ayrıca karar verilmesine yer bulunmadığı gerekçesiyle, karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu Yönetmeliğin 657 sayılı Kanun ve Genel Yönetmelik hükümlerine uygun olduğu, davanın reddedilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığı, öte yandan, yargılama giderlerinin davalıya yüklenilmesinde de hukuka uyarlık bulunmadığı, bu nedenlerle Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Daire kararında atıf yapılan Danıştay İkinci Dairesinin 28/03/2018 günlü, E:2016/7188, K:2018/2068 sayılı kararı, Kurulumuzun 19/12/2019 günlü, E:2018/3185, K:2019/6682 sayılı kararıyla onanmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlem hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 17/10/2019 tarih ve E:2017/217, K:2019/5251 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 23/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.