Dava dilekçesinde, ortak yerlere yapılan müdahalenin men"i ve kal"ine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava birden fazla parselde kat mülkiyeti kurulu sitedeki ortak yere yapılan müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Davayı birden fazla parselin yöneticisi olan site işletme kooperatifi, kat maliklerine karşı ortak yerlere yapılan müdahalenin önlenmesi istemiyle açmıştır. Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kayıtlarının incelenmesinde; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Yasası"nda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 Sayılı Kanun"un 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Yasası"nın 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle, genel hükümlere göre asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesince davanın esasına girilip hüküm kurulması gerekirken dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.