Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/1397 Esas 2022/1927 Karar Sayılı İlamı

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10.12.2021 tarih ve 2021/20473 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11.01.2022 tarih ve KYB-2021/155152 sayılı ihbarname ile;
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2018/310 esas, 2019/623 karar sayılı kararının; "Dosya kapsamına göre, sanığın sahte olarak düzenlediği teminat mektubunu bankaya ibraz etmesine karşın, söz konusu mektubun şekil şartlarını haiz olmadığının anlaşılması üzerine ödeme yapılmayarak adli makamlara bildirim yapılması şeklinde gerçekleşen olayda, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmakla; anılan Mahkemenin gerekçeli kararında da eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilip, 5237 sayılı Kanun'un 35. maddesi uygulandığı belirtildiği halde, hüküm kurulurken anılan Kanun'un 35. maddesi uygulanmayarak, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmasında isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiş olmakla, Dosya incelendi gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; sanığın yokluğunda verilen hükmün sorguda beyan ettiği adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğ edilemeden iade gelmesi üzerine MERNİS adresinin de tespit edilememesi nedeniyle aynı adrese bu kez 7201 sayılı Tebligat Kanunu‘nun 35. maddesine göre tebligat yapılarak hüküm kesinleştirilmiş ise de; bu adrese daha önce adlî mercilerce usulüne uygun bir tebligat yapılmamış olması, ayrıca UYAP'tan yapılan sorgulamada Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligatın yapıldığı 06.11.2019 tarihinde sanığın Bakırköy Metris 2. No.lu T Tipi Kapalı Cezaevine alındığı anlaşılmakla tebligatın usulsüz olduğu ve hükmün henüz kesinleşmediği; yine 5271 sayılı CMK'nin 42. maddesinin 1. fıkrasında; "süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir" şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün istinafı aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Bölge Adliye Mahkemesi ilgili ceza dairesince karar verilmesi gerektiğinden sanığın eski hale getirme isteminin mercisince incelenmediği; anılan sebeplerle gerekçeli karar tebliğ işlemi usulsüz olduğundan ve eski hale getirme istemi merciince incelenmediğinden hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle, Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli, 2018/310 Esas ve 2019/623 Karar sayılı ilamına yönelik ihbarnamedeki kanun yararına bozma isteminin CMK'nin 309. maddesi uyarınca REDDİNE, nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından henüz kesinleşmeyen hükümler yönünden sanık hakkındaki infazın durdurulmasına, başka suçtan hükümlü ya da tutuklu değilse derhal TAHLİYESİNE, dosyanın istinaf incelemesi için mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 09.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.