23. Hukuk Dairesi 2013/1249 E. , 2013/3473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av... ile davacı vekili Av. ..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin faaliyet gösterdiği ... Sitesinde işyeri olan davalıların, müvekkili kooperatifçe yapılan ve davalılarca da istifade edilen arıtma tesisi için ödemeleri gereken ve vadesi geldiği halde ödenmeyen katılım bedellerinin ödenmesi için davalılara ....09.2010 tarihli ihtarname tebliğ edildiğini, buna rağmen davalılarca katılım bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek, davalıların ayrı ayrı 385.500,00 TL katılım payı bedellerini ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek aylık % ... gecikme faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde müvekkillerinin ihtarnamede bildirilen miktarda kooperatife borçlu olmadıklarını, müvekkillerince borcun ödendiğini ve müvekkillerinin kooperatif ortağı olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların ... Sitesi içinde kurulan atık su arıtma tesisinden faydalanacak şekilde taşınmazı ve işyerinin bulunduğu, böylece davalıların kooperatife üyelik şartlarının oluştuğu, davalıların kooperatifin alt yapı giderlerine katılma zorunluluğu bulunduğu, benimsenen 05.09.2012 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen katılım paylarının davalılar tarafından ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalılardan ayrı ayrı 240.000,00 TL"nın dava tarihinden itibaren işleyecek aylık % ... faiziyle birlikte tahsiline, ayrıca 121.500,00 TL işlemiş faizin davalılardan ayrı ayrı tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif üyesi olmayan davalıların işyerleri ve taşınmazlarının kooperatifin alt yapı hizmetlerinin sunulduğu alanda bulunması nedeniyle, ödemedikleri katkı payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve aylık % ... faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılar kooperatif üyesi değil ise de kooperatifin alt yapı hizmetlerinden istifade etmeleri nedeniyle, yapılan giderlerden hisseleri nispetinde sorumludurlar. Bilirkişi raporunda, ortak olmadıkları uyuşmazlık konusu olmayan davalılar için, kooperatif genel kurulu tarafından alınan faiz oranlarının uygulanması doğru değildir. Zira, kooperatifin davalılara katkı payı ödemeleri ile ilgili ihtarname gönderdiği ve ihtarnamelerin ....09.2010 tarihinde tebliğ edildiği, artı yedi gün atıfet süresi tanındığı ve kooperatif üyesi olmayan davalıların buna göre temerrüt tarihinin, 05...2010 tarihi olduğu hususunun da gözardı edilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, bilirkişiden ek rapor alınarak temerrüt tarihinin 05...2010 tarihi kabul edilmesi ve ödenmeyen katkı paylarına uygulanacak faiz oranına ilişkin olarak ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanun"un .... maddesinde aynen “Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 88. maddesindeki “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını %50 fazlasını aşamaz.” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının %100 fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, alacak borç miktarını belirleyen açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 990,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.