Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/2134
Karar No: 2012/3245
Karar Tarihi: 25.04.1012

Kasten öldürmeye teşebbüs - mala zarar verme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/2134 Esas 2012/3245 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık Kadir'in mağdur Hümmet'e kasten öldürmeye teşebbüs suçu işlediği kabul edilerek 10 yıl hapis cezası verildi. Ancak, Adli Tıp raporlarının çelişkili ve eksik olduğunun tespit edilmesi üzerine, mağdurun tekrar muayene edilmesi ve rapora göre cezanın belirlenmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildi. Adalet sistemi kanunları açısından bakıldığında, sanık Kadir hakkında TCK 35. maddesi uyarınca ceza belirlenirken, CMK 223/8. maddesi uyarınca şikayetten vazgeçme nedeniyle düşülen dava hakkında temyiz istemi reddedildi. İtirazlar üzerine yapılan incelemede, haksız tahrikten indirimli ceza uygulanması hatalı bulundu.
1. Ceza Dairesi         2011/2134 E.  ,  2012/3245 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No: 1 - 2011/10744
    MAHKEMESİ : Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO: 11/06/2010, 2010/36 (E) ve 2010/169 (K)
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    1- Sanık Hümmet müdafiinin mala zarar verme suçundan CMK"nun 223/8.maddesi uyarınca şikayetten vazgeçme nedeniyle kurulan davanın düşmesine ilişkin hükme yönelik gerekçeye yönelmeyen ve bu nedenle sanığın hukuki yararı bulunmayan temyiz isteminin, CMUK.nun 317 .maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
    2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Kadir"in mağdur Hümmet"i kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin vesair nedenlere, sanık müdafiinin suçun niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak;
    A) Mağdur hakkında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 17.12.2009 tarihli raporda, kafada, sağ omuzda, batın sağ üst kısımda sağ bacak ve kasık bölgesinde çok sayıda saçma girişleri izlendiği, sol göz ön kamarada kanama, sol gözde perfarasyon ve protüzyon, sfenoid sinüs sol alt duvarda, sol maksiller sinüs ön duvarda, sol orbita medial duvarda, sol orbita tabanında kemik kırıkları izlendiği, görme keskinliğinin sağ gözde tam, sol gözde ise el hareketleri hissi şeklinde olduğu belirtilerek, yaralanmaların şahsın yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarındaki etkisinin ağır olduğu, duyulardan veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğu, yüzünde sabit iz açısından değerlendirme yapılabilmesi için olay tarihinden en az altı ay sonra muayenesi sonucu yorumda bulunulabileceğinin, Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 27.05.2010 tarihli raporunda ise mağdurda mevcut kemik kırıkları hakkında dosyadaki raporlar arasında çelişki belirlendiği, şube müdürlüğü ve grup başkanlığı bünyesinde adli radyoloji ve adli göz hastalıkları uzmanı bulunmadığından mevcut belirlemelere göre yaralanmaların mağdurun yaşamını tehlikeye sokan bir durum yaratmadığı ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kemik kırıkları ve diğer hususlar hakkında ise dosyanın mevcut adli raporlar ve grafilerle birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilerek ilgili ihtisas kurulundan görüş alınması gerektiğinin bildirilmesi karşısında,
    Dosyada mevcut raporların, aralarında kemik kırılmasına ilişkin çelişki bulunduğu gibi yaralanmaların mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ve yitirilmesi, yüzünde sabit iz meydana gelip gelmediği hususlarında da eksik görüş içerdikleri anlaşıldığından;
    Mağdurun, dava dosyası ve tıbbi belgeler ile birlikte Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ilgili ihtisas Kuruluna sevki ile muayenesinin yapılarak, yaraların niteliği, yaşamsal tehlike oluşturup oluşturmadıkları, basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyecekleri, vücutta kemik kırığı meydana gelip gelmediği, gelmişse hayat fonksiyonlarına etkisi yönünden derecesi (kaçıncı dereceden etkilediği açıkça yazılmak suretiyle), duyulardan veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması veya işlevinin yitirilmesi ile yüzünde sabit iz niteliğinde olup olmadığı hususlarında yeniden rapor alınması ile sonucuna göre teşebbüs hükümlerini düzenleyen ve 9 ile 15 yıl arasında hapis cezası öngören TCK.nun 35.maddesi uyarınca meydana gelen zararın ağırlığına göre uygulama yapılması gerektiği düşünülmeksizin, çelişkili ve eksik görüş içeren raporlara dayanılarak yazılı şekilde 10 yıl hapis cezası belirlenmek suretiyle hüküm kurulması;
    B) Mağdurdan kaynaklanan ve haksız eylem oluşturan söz ile davranışların ne olduğunun, gerekçede Yargıtay denetime olanak sağlayacak şekilde ayrıca ve açıkça gösterilmesi gerektiği düşünülmeksizin, yazılı şekilde yetersiz gerekçeyle haksız tahrik indirimi uygulanması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamadeki düşünce gibi BOZULMASINA, 25/04/1012 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi