![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2020/2168
Karar No: 2020/5248
Karar Tarihi: 23.11.2020
Danıştay 10. Daire 2020/2168 Esas 2020/5248 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/2168
Karar No : 2020/5248
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... İletişim Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı, dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolundaki kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, ... Mahallesi'nde bulunan … pafta, … ada, … parsel sayılı Hazineye ait 770,00 m² yüz ölçümlü taşınmazın, 7 m²'lik kısmının 10/06/2009-11/03/2013 tarihleri arasındaki dönemde baz istasyonu yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 108.755,14 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 21/02/2018 tarih ve E:2016/7660, K:2018/815 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle, mahallinde 17/10/2019 tarihinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle alınan bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda dava konusu ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin 90.306,47 TL'lik kısmında hukuka aykırılık, 18.448,67 TL'lik kısmında ise hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem kısmen iptal edilmiş kısmen de dava reddedilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ve idarenin takdir yetkisini kaldıracak nitelikte karar verilemeyeceği belirtilerek Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının; Davacı tarafından ise bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmeyerek adil yargılanma haklarının kısıtlandığı, taşınmazın tahsis edildiği idareyle yapılan kira sözleşmesi sebebiyle fuzuli şagil olarak nitelendirilmelerinin mümkün olmadığı belirtilerek Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görülmekle davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Hak Arama Hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde; herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle "bilirkişi" konusunda atıfta bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanun'un 447. maddesinin 2. fıkrası ile mevzuatta 1086 sayılı Kanun'a yapılan atıfların, 6100 sayılı Kanun'un bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
6100 Sayılı Kanun'un "Bilirkişi raporunun verilmesi" başlıklı 280. maddesinde; bilirkişinin, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye vereceği; verildiği tarihin rapora yazılacağı ve duruşma gününden önce birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği, "Bilirkişi raporuna itiraz" başlıklı 281. maddesinin 1. fıkrasında ise; tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun, 11. maddesinde; "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı" hüküm altına alınmış, 32. maddesinde ise "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun'a dayanılarak çıkarılan ve 25/01/2012 tarih ve 28184 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddesinin 1. fıkrasında; "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekile bürosunda yapılacak tebligat, resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılır" hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bilirkişi incelemesi yaptırılan yargılamalarda, mahkemece, esas hakkında karar verilmeden önce bilirkişi raporunun ve alınmış ise ek bilirkişi raporunun bir örneğinin taraflara tebliğ edilmesi ve Kanunda belirtilen süre içinde bilirkişi raporuna tarafların itiraz edebilmelerine olanak tanınması, uygulanması zorunlu bir usul kuralıdır.
Dava dosyasının incelenmesinden, Mahkemece, Dairemizin 21/02/2018 tarih ve E:2016/7660, K:2018/815 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle, mahallinde 17/10/2019 tarihinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, Av. … ve Av. …'ın vekaletnameleri ile Av. …'ın Av. …'ı yetkilendirdiğine ilişkin Yetki Belgesinin dosyaya ibraz edilmiş olduğu; keşif ve bilirkişi bilgilendirme yazısının Av. …'ın adresine tebliğ edildiği ve keşfe Av. …'ın davacıyı temsilen hazirun olarak katıldığı, buna karşın keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunun davacı adına Av. …'un UETS adresine tebliğ edildiği, Av. …'un (…), 31/12/2014 tarihinde süresi sona eren vekaletnameye istinaden Av. … tarafından verilen ve 31/12/2014 tarihine kadar geçerli olan yetki belgesi ile yetkilendirilen vekil olduğu, anılan rapor hükme esas alınmak suretiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen de dava reddine ilişkin Mahkeme kararında davacı vekili olarak Av. …'ın yazıldığı ve kararın bu vekilin adresine tebliğ edildiği görülmektedir.
Yukarıda aktarılan düzenlemeler uyarınca; her ne kadar Mahkemece, gerekçe hakkı kapsamında, bilirkişi raporunun kısa bir özetine kararda yer verilmiş olmasına karşın, uyuşmazlığın niteliği ile geldiği aşama dikkate alındığında, Av. …'un UETS hesabına yapılan tebligat 7201 sayılı Kanun uyarınca avukata yapılmış geçerli tebligat olarak kabul edilemeyeceğinden; Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu davacı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeden ve rapora itiraz hakkı tanınmadan, savunma hakkının kısıtlanması suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine ve adil yargılanma hakkına uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin kısmen iptaline, davanın kısmen reddine ilişkin temyize konu .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.