20. Hukuk Dairesi 2016/6490 E. , 2016/8757 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davası hakkında ... 18. Asliye Hukuk ve ... 16. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
... 18. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 16. Tüketici Mahkemesi tarafından ise davacı yada davalı, Tüketici Kanununda tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davacı vekili müvekkilinin iş akdinden doğan sorunları nedeni ile iş yeri ... San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine dava açılması için davalıya vekaletname verdiğini, 11/01/2012 tarihinde avukatlık sözleşmesi imzaladıklarını, davalının ... 19. İş Mahkemesinin şirket aleyhine işçi alacağı ile ilgili olarak 6.400,00.-TL tutarında alacak ve tazminat davası açtığını, müvekkil ile şirketin anlaştığını, tekrar işe alınacağını davadan vazgeçmek istediğini davalıya bildirdiğini, vazgeçmek için davalının 8.000,00.-TL talep ettiğini, müvekkilinin bu durumu kendi zararına bir davranış olarak görerek bu haklı nedenle davalıyı vekaletten azlettiğini, hizmeti karşılığında da 1.250,00.-TL avukatlık ücretini kendisine havale ettiğini, davalının avukatlık sözleşmesine istinaden müvekkili aleyhinde ... 23. İcra Müdürlüğünün 2013/425 Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, müvekkilinin davalıyı haklı nedenle vekaletten azlettiğini belirterek
müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesinde belirtilen davacı ile davalı arasındaki vekalet sözleşmesinin kaynagı davacı ..."ın mesleki işlerinden kaynaklı uyuşmazlıklara ilişkindir. Davacı, dava dilekçesine göre mesleki amaçla hareket ettiğinden, 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici olmayıp, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmamaktadır. Bu itibarla taraflar arasındaki ilişki 6502 sayılı Kanun kapsamı dışında kaldığından uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 18. Asliye hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/10/ 2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.