8. Ceza Dairesi 2018/10855 E. , 2020/13893 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, ceza verilmesine ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; olay günü Araç Bölge Trafik Denetleme İstasyonu Amirliğinde görevli trafik polis memurları tarafından radar cihazı ile hız kontrolü yaptıkları, ... plakalı aracın radar cihazında hız sınırını aşması üzerine trafik polis ekipleri tarafından durdurulduğu, araç sürücüsü olan sanık ..."den ehliyet ve belgeleri istendiği, sanık ...’nin, ... isimli şahıs adına düzenlenmiş sürücü belgesini trafik polisi ekiplerine ibraz ettiği, trafik polisi ekiplerinin sürücü belgesi üzerindeki fotoğrafın sanığa benzemediğini nüfus cüzdanını getirmesini istemeleri üzerine sanığın araçta nüfus cüzdan fotokopim var diyerek araca yöneldiği, aracına binip hızla olay yerinden kaçmaya başladığı, anlaşılan somut olayda; sanığın işlediği bir suç nedeni ile hakkında soruşturma yapılmadığı, hız sınırını aşılmasının suç teşkil eden bir fiil değil, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 51. maddesinde düzenlenen idari para cezasını gerektiren kabahat niteliğinde olması, dosya içerisindeki tüm tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği ve sanığın başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun unsurlarının oluşmadığı, tutanakları gerçek kimlik bilgileri ile imzalayan sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. maddesinde düzenlenen ve idari yaptırımı gerektiren "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu, ancak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden temyiz incelemesine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmekle hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının konusu eylemin oluşturduğu kabahatin zamanaşımına uğraması nedeniyle 5326 sayılı Kanunun 20/2-c maddesi gözetilerek “ İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA"", 22.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.