19. Ceza Dairesi 2017/3289 E. , 2018/1063 K.
"İçtihat Metni"İhtiyati tedbir kararına muhalefet eyleminden şikayet edilen ..."nın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 398/1. maddesi uyarınca 3 ay disiplin hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 13/11/2013 tarihli ve 2013/127 esas sayılı ara kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/12/2016 tarihli ve 2016/1204 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığı"nın 09/04/2017 gün ve 94660652-105-34-120-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 18/04/2017 gün ve KYB.2017-23977 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya aslının, mahkemece verilen esas ilişkin kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14/12/2015 tarihli ve 2015/5495 esas, 2015/13445 sayılı ilamıyla bozulmasını müteakip, İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/34 esas numarasına kayden yargılamanın devam ettiği anlaşıldığından, sureti üzerinden yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, şikayet eden ... vekili tarafından, doktor olan müvekkilinin, ismi, fotoğrafları ve videoları kendisinden izin alınmadan haksız ve ticari amaçlı olarak ... isimli ürünün satış ve tanıtımlarında kullanılarak kişilik haklarına saldırıda bulunulduğundan bahisle, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine maddi ve manevi tazminat ödetilmesi ve internet sitesindeki yayınların durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu ve anılan Mahkemenin 2013/127 esas sayılı dosyası üzerinden 29/05/2013 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbirin kabulüne ve davacı olan Gürkan Kubilay"ın isim, fotoğraf, görüntü ve videoların davalılar tarafından internette, radyolarda, televizyonlarda, yazılı ve görsel basın ile davalılara ait ürünlerin satıldığı tüm mecralarda kullanılmasının durdurulmasına ve önlenmesine karar verildiği,
Müşteki vekilinin 29/07/2013 tarihli şikayeti üzerine, anılan Mahkemenin 13/11/2013 tarihli ara kararı ile şikayet edilen ..."nın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 389/1. maddesi uyarınca 3 ay disiplin hapsi cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen karara şikayet edilen vekili tarafından yapılan itiraz üzerine merci İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/12/2016 tarihli kararıyla itirazın reddine karar verilmiş ise de;
23/05/2007 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki 5651 sayılı Kanun"un 9. maddesinin 1, 2, 3 ve 4 no"lu bentlerinde, yayın içeriği nedeniyle hakları ihlal edildiğini iddia eden kişi ya da kişilerin hangi usullerle ve hangi mercilere yayın durdurma talebinde bulunacağının aşamalarla belirlendiği,
5651 sayılı Kanun"un 9. maddesinde, içerik nedeniyle hakları ihlal edildiğini iddia eden kişinin, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak da içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebileceği,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 24. maddesinde "Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını istiyebilir" ve 25. maddesinde " Davacı, hakimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespiti istiyebilir. Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir." şeklinde düzenlemelere yer verilmiş ise de, 5651 sayılı Kanun"un, internet ortamındaki yayınlar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğraması durumunda hangi usul ve esaslara göre mücadele edileceğini düzenlemekte olup bu yönüyle 4721 sayılı Medeni Kanuna göre özel kanun durumunda olduğu, bu hali ile 5651 sayılı Kanundaki özel düzenleme gözetildiğinde, internet ortamında yapılan saldırılar ile ilgili görevli mahkemenin Sulh Ceza Mahkemesi olduğu gözetilmeden, mahkemesince bu hususta görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde karar reddine verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/12/2016 tarihli ve 2016/1204 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 07/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.