Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/19841 Esas 2017/12204 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19841
Karar No: 2017/12204
Karar Tarihi: 10.10.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/19841 Esas 2017/12204 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/19841 E.  ,  2017/12204 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı banka tarafından, tarımsal kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi borçlusu ... ve müteselsil kefiller hakkında yapılan ilamsız takibin kesinleşmesinden sonra, müteselsil kefillerden..."nın vefatı sebebiyle ödeme emri tebliğ edilen mirasçısı ..."nın icra mahkemesine başvurarak, takibe konu kredinin tüketici kredisi olması sebebiyle murisinin adi kefil olduğunu ve Türk Borçlar Kanununun 585. maddesi şartları oluşmadan adi kefil hakkında takip yapılamayacağını ileri sürerek, takibin kendisi yönünden iptali talebinde bulunduğu, mahkemece, takibe konu sözleşmesinin tüketici kredisi olduğu ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10/3. maddesi gereğince asıl borçlu hakkında takip yapılıp semeresiz kalması şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, takibin davacı açısından iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
    4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Yasanın amaç başlıklı 1. maddesinde, Yasanın amacı açıklandıktan sonra, ... başlıklı 2. maddesinde; "Bu Kanun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde; tüketicinin, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade ettiği belirtilmiş, aynı Yasanın 10. maddesinde ise; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir" şeklinde tanımlama yapılmıştır.
    TBK"nun 586/1. maddesinde; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir...." hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, kredi sözleşmesinin tarafları, yukarıda açıklanan tüketici tanımı ...ında olmadıkları gibi, kullanılan ... Sözleşmesini, 4077 sayılı Yasanın 10. maddesi ...ında tüketici kredisi olarak da kabul etmek mümkün değildir.
    O halde, mahkemece, kefiller hakkında müteselsil kefalet hükümlerinin geçerli olabilmesi için Türk Borçlar Kanununun 586. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı yönünde araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.