Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya tır sattığını ve karşılığında 4 adet bono aldığını, ayrıca bu bonoların hangi borç için verildiğine ilişkin davalının kendi imzasını içeren bir evrak da verdiğini, davalının borcu ödeme konusunda müvekkilini sürekli oyaladığını ve sonunda da ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında Kızıltepe İcra Müdürlüğü" nün 2011/2233 sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu bonoların zamanaşımına uğradığını, bu nedenle bu bonolara dayalı olarak hiçbir şekilde takip yapılamayacağını, davacının iddialarının doğru olmadığını, tır satışının sözkonusu olmadığını, resmi kayıtlar incelendiğinde de bunun ortaya çıkacağını beyanla, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, bonoyu tanzim eden keşideci hakkındaki üç yıllık zamanaşımının vade tarihinden itibaren işlemeye başladığı, kambiyo senetlerine dayanarak genel haciz yoluyla takip yapılması halinde de kambiyo senetlerine ilişkin zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı, takibe konu kambiyo senetlerindeki tarihe göre senetlerin zamanaşımına uğradığı ve davacı alacaklının da zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini belge ile ispat edememiş olduğu gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra takibine konu bonolar zamanaşımına uğramış olup, yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Sözkonusu bonolarda davacı lehtar, davalı ise keşideci olup, aralarında temel ilişki bulunduğundan, davacı, yazılı delil başlangıcı teşkil eden bonolarla ilgili olarak davalıyla aralarındaki temel ilişkiyi tanık dahil her tür delille ispatlayabilir. Bu nedenle, taraflar arasındaki ilişkinin satım akdinden kaynaklandığı iddia edildiğine göre 818 S. BK 125. maddesi (TBK 146. md.) gereğince zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu da gözden kaçırılarak davanın zamanaşımından dolayı reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.