12. Ceza Dairesi 2015/9489 E. , 2016/6781 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 17/04/2014
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 67/2, TCK"nın 62, 52/2-4, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Karaman İl Jandarma Komutanlığına yapılan, sanık ..."in ... köyünde bulunan tarlasında kaçak kazı yaptığına ve tarlasında bulduğu kimi eserleri evine götürdüğüne dair ihbar üzerine, Karaman 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 01.10.2012 tarih, 2012/651 değişik iş sayılı arama kararına binaen, kolluk görevlilerince sanığın Karaman ili, merkez ... köyünde bulunan evine gidildiği, kolluk görevlilerini gören sanığın bir kova içerisinde taşıdığı eserleri bahçesinde bulunan samanların arasına saklamaya çalışırken yakalandığı, bu kova içerisinde bulunan göz yaşı şişesi, küpe parçası, altın göz bandı, fosil deniz kabuğu gibi toplamda 27 adet kültür ve tabiat varlığının ele geçirildiği, yine evin bahçesinde kırık mermer sütunu ile 2 adet mermer sütun kaidesinin ele geçirildiği ve el koyma işlemlerinin yapıldığı, eserler hakkında alınan 02.09.2012 tarihli Karaman Müze Müdürlüğü raporunda ve 27.03.2014 tarihli arkeolog bilirkişinin raporunda belirtildiği üzere, tüm eserlerin 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli, taşınır kültür ve tabiat varlıkları olduğu, bu tespitler üzerine sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, sanığın verdiği ifadelerinde, olaydan 4-5 ay önce tarlasını sürdüğü esnada davaya konu eserleri bulduğunu, bu eserleri evine getirdiğini, korktuğu için de Müze Müdürlüğüne teslim edemediğini beyan ettiği, sanığa ait tarlada yapılan incelemede bir kazı yerine rastlanmadığı, sadece tarlasının dışında bulunan dere yatağı kenarında bir kazı yeri olduğuna dair kolluk tespiti bulunsa da, bu kazının sanık tarafından yapıldığına dair delillerin olmadığı, dosya kapsamında sanığın verdiği ifadesinin doğru olmadığına ilişkin delillerin elde edilemediği, 2863 sayılı Kanun"un 67/2 maddesinde düzenlenen “kültür varlığı ticaretine aykırılık” suçunun oluşması için, bildirimi yapılmamış kültür varlığının ticaret kastıyla “satışa arz edilmesi”, “satılması”, “verilmesi”, “satın alınması” ve “kabul edilmesi” eylemlerinden hiç birinin somut olayda gerçekleşmediği, ancak dosya kapsamında bulunan fotoğraftan davaya konu eserlerin, eski olduklarının kolaylıkla anlaşılabildiği, sanığın da beyanında eserlerin kültür varlığı olduğunu bildiğine ve olaydan 4-5 ay önce bulduğuna dair ifadeleri esas alındığında, eylemlerinin 2863 sayılı Kanun"un 67/1 maddesinde düzenlenen “bildirim yükümlülüğünü ihlal etmek” suçunu oluşturduğu kabul edilip yakalanan eserlerin sayısı ve niteliği de gözetilerek temel ceza tayin edilmesi yerine, hatalı değerlendirme ile “kültür varlığı ticaretine aykırılık” suçundan mahkumiyetlerine dair yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-2863 sayılı Kanun"un 23. maddesi kapsamında müzelik değer taşıyan, tasnif ve tescile tabi taşınır kültür varlıklarının, aynı Kanunun 75. maddesi uyarınca Müze Müdürlüğü"ne teslimine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinin gerekmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.