14. Hukuk Dairesi 2020/756 E. , 2020/2097 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26/09/2018 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın iadesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09/05/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi davasında davanın kabulüne dair verilen karara karşı yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, daha önce Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2012 tarih ve 2010/530 Esas, 2012/501 Karar sayılı dosyasında irtifak hakkına elatmanın önlenmesi davasının açıldığını, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, ihalenin iptali için açılan davada Ankara 13. İdare Mahkemesinin 25/02/2015 tarih ve 2014/1050 Esas, 2015/313 sayılı Kararıyla ihalenin iptaline karar verildiğini, bu durumda davacı şirketin ihale ile yetkili olduğunu iddia ettiği kiraya verme hakkının ihalenin feshi ile birlikte başlangıçtan itibaren yok hükmünde olduğunu, ortaya çıkan bu durum karşısında yargı hükmünün de yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek, yargılamanın iadesini ve davacının dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ve etmiştir.
Mahkemece, yargılamanın iadesi isteminin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yargılamanın iadesi, yargılama hataları ve noksanlarından dolayı, maddi anlamda kesin hükmün bertaraf edilmesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur.
Yargılamanın iadesi sonucu verilen karar eski hükmü kaldırdığından geçmişe etkili yenilik doğuran bir karardır. Kural olarak yargılamanın iadesine kararın tarafları başvurabilir. Yargılamanın iadesi olağanüstü bir kanun yolu olsa da, bir üst yargı organından değil aynı mahkemeden talep edilmektedir.
Yargılamanın iadesi talebi bir dava niteliğindedir. Bu sebeple yargılamanın iadesinin gerektirdiği özellikler dikkate alınarak talebin dava dilekçeleriyle yapılması gerekir. Yargılamanın iadesi, dava açılarak ileri sürülebileceğinden dava şartları ve davaya ilişkin genel hükümler geçerli olacak, yapılması gereken tüm işlemler yapılacaktır. Gerekli tüm harç ve giderler ödenmelidir. Mahkemece talep edilirse teminat da yatırılmalıdır. Yargılamanın iadesi talebini inceleyen mahkeme tarafları davet ederek dinler ve bir ön inceleme yapar.
Yargılamanın iadesi talebinin kabulü halinde, yenileme sebebine göre farklı kararlar verilebilecektir. Yargılamanın iadesi bir dava olduğundan bu davada haksız çıkan taraf, asıl davada olduğu gibi yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilir.
Yargılamanın iadesi talebi bir dava olarak açılıp görüldüğünden, dava hakkında mahkemenin verdiği karara karşı süresi içinde diğer koşulların da bulunması halinde olağan kanun yollarına başvurulabilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda 6217 sayılı Yasa ile değişiklik yapan Kanunun 30. maddesi ile geçici 2. maddeden sonra gelmek üzere bir geçici madde eklenmiş, buna göre bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiştir.
Yapılan tüm bu açıklamalar doğrultusunda yargılamanın iadesinin bir dava olup, davanın açıldığı tarihte geçerli olan usul hükümlerinin uygulanacağı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda bölge adliye mahkemelerinin faaliyete başladığı tarihten sonra verilen, yargılamanın iadesine ilişkin kararların temyizi halinde, kanun yolu inceleme görevi bölge adliye mahkemesine aittir.
Somut uyuşmazlıkta, incelemeye konu yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin karar, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra, 05.05.2019 tarihinde verilmiş olup kanun yolu olarak öncelikle istinaf yoluna tâbi bulunmaktadır.
Buna göre, kararın istinaf incelemesinin bölge adliye mahkemeleri tarafından yapılması zorunlu olduğundan, HMK"nin 343/4. maddesi uyarınca gereği yapılmak üzere dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; gereği yapılmak üzere dosyanın görevli ve yetkili bölge adliye mahkemesi ilgili dairesine gönderilmek üzere İLK DERECE MAHKEMESİNE İADESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.