Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2133
Karar No: 2019/3481
Karar Tarihi: 27.05.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2133 Esas 2019/3481 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketin, davacı şirkete satmış olduğu çıkartma kağıtları ayıplı çıkmıştır. Ancak, davacı şirketin bu durumu davalıya ihbar etmediği için dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresi geçmiştir. Davalı şirket, ürünleri dava dışı şirketten aldıktan sonra davacıya satmıştır. Taraflar arasında yapılan ticari satışlara göre, davacı şirketin davalı şirketten alacağı 4.218,06 TL olduğu belirlenmiştir. Asıl davada davacının tüm temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: Ticaret Kanunu'nun 126, 197, 198 ve 232. maddeleri.
19. Hukuk Dairesi         2018/2133 E.  ,  2019/3481 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl dava davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Asıl davada davacı vekili, davacı şirketin davalı şirketten aldığı malların ayıplı olduğunu, ayıplı malların yenisi ile değiştirilmediği gibi bedelinin de iade edilmediğini,satılan malların ayıplı olması nedeniyle müşteri ve ticari itibar kaybı yaşayan davacı şirketin zararının ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedilerek davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını,takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, dava konusu malların fatura tarihlerinde davacıya teslim edildiğini, davacının zamanaşımı süresi geçtikten sonra davanın açıldığını,ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını, teslim edilen mallarda açık veya gizli ayıp olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davacının davalıya toplam 4.218,08 TL tutarında 7 adet faturaya konu ürün satıp teslim ettiği, davalının borcunu ödememesi nedeniyle alacağının tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili,davacının davalı şirkete borcu bulunduğunu, davacıdan 2 adet fatura ile satın alınan kağıtların ayıplı çıktığını, ödenen bedelin iade edilmemesi nedeniyle davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, davacının faiz isteminin yerinde olmadığını belirterek davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama,toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,asıl davadaki davalının davacıya sattığı çıkartma kağıtlarının gizli ayıplı olduğu, taraflar arasında yapılan ticari satışların en sonuncusunun 09/03/2012 tarihinde olduğu, davacı tarafın ilk defa 04/07/2012 tarihinde müşterileri tarafından şikayetler geldiği, bu durumu sözlü ve mail yoluyla davalıya bildirdiği, daha sonra ise 26/02/2013 tarihinde ihtarname ile sözleşmeden dönülerek ödenen bedelin iadesi istendiği, en son satın alınan malın 09/03/2012 tarihiyle 08/05/2013 dava tarihi dikkate alındığında zamanaşımının geçtiği, davalının sattığı çıkartma kağıtları gizli ayıplı olduğu belirlenmiş ise de bu konuda davalının ağır kusurlu olduğu kabul edilemeyeceği, davalının da bu ürünleri dava dışı şirketten satın aldıktan sonra davacıya sattığı, birleşen davada ise tarafların ticari defter kayıtları ile faturalara göre 4.218,06 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine birleştirilen davanın kısmen kabulü ile tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm asıl dava davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davacıdan alınmasına, 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi