2. Hukuk Dairesi 2009/2073 E. , 2010/4423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aksaray 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ :02.12.2008
NUMARASI :Esas no: 2008/425 Karar no:2008/804
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2-Temyiz sebeplerine hasren incelemeye gelince;
a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.
c-Toplanan delillerden boşanma nedeni yaratan koca tam kusurludur.
Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b-c bentlerinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 2/a bendinde gösterilen nedenlerle ONANMASINA,temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 09.03.2010 (Salı)
KARŞI OY YAZISI
Davacı koca tarafından, davalı kadın aleyhine açılan “Evlilik birliğinin temelinden sarsılması” nedenine dayalı (TMK.md.166/1-2) boşanma davasında, “tarafların boşanmayı gerektirir her hangi bir kanıtlarının bulunmadığı, bu nedenle boşanma davasının reddi gerektiği, mahkemece delillerin taktirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı ise de; bu yön temyize gelmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir” şeklindeki sayın çoğunluğun gerekçesine aynen katılıyorum.
Yine, sayın çoğunluğun “tarafların boşanmayı gerektirecek bir kusurlarının tespit edilemediği, davalı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı, bu nedenle Türk Medeni Kanununun 175.maddesi uyarınca davalı kadına uygun bir miktarda yoksulluk nafakası verilmesi gerekir”, şeklindeki bozma düşüncesine de aynen katılıyorum.
Ancak, sayın çoğunluğun, “Boşanma nedeni yaratan koca tam kusurludur. Kadın yararına (TMK.md.174/1) maddi tazminat verilmesi gerekir” gerekçesine ve bozma kararına katılmıyorum.
Şöyle ki; Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca, boşanma kararı verilebilmesi için, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa, gerek dosya kapsamından, gerekse tanık anlatımlarından, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterir her hangi bir maddi olayın varlığı kanıtlanmadığı gibi, davacı kocanın daha ağır veya tamamen kusurlu olduğunu gösterir bir delil de bulunmamaktadır. “Boşanma davası açarak boşanma nedeni yaratan kocanın tam kusurlu olduğu şeklindeki”gerekçe Türk Medeni Kanununun 174/1.maddesi kapsamına uymamaktadır. Yerel mahkemenin, delillerin taktirinde hataya düşmesi ve mahkemece verilen boşanma kararının, davalı tarafın temyiz etmemesi şeklindeki hatalarını kusur olarak davacıya yükleyemeyiz. Çünkü Türk Medeni Kanununun 174/1.maddesi uyarınca, tazminat verilebilmesi için, kocanın daha ağır veya tamamen kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Bu nedenle sayın çoğunluğun bu yöndeki bozma kararına katılmıyorum.