18. Ceza Dairesi 2015/36271 E. , 2017/7022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilmez olduğu anlaşıldığından, tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ..."nın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Adli para cezalarının gün üzerinden yapılması gerektiği gözetilmeyerek, eksik ceza tayin edilmiş ise de; aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan hüküm kurulurken, doğrudan TCK"nın 125/3-(a) maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hususunun sonuca etkili olmadığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediği kabul edilen sanıkla ilgili olarak, CMK"nın 231/11. maddesi gereğince, açıklanması geri bırakılan hükümde herhangi bir değişiklik yapma imkânı bulunmadığı, hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği düşünülmeden, 6800 TL şeklinde açıklanması gereken adli para cezasının, 7000 TL. olarak açıklanması.
Kanuna aykırı ve sanık ..."nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi delaletiyle 1412 sayılı Kanunun 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, uygulamaya göre adli para cezasına ilişkin kısımdan “7000 TL.” ibaresi çıkarılarak yerine "6800 TL" ibaresi eklenmesi biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/06/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.