14. Hukuk Dairesi 2010/966 E. , 2010/1680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.08.2001 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat, ıslahla tazminat, birleşen davada satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 26.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa edilen binada davalı arsa maliklerine arsa payı olarak bırakılan B blokta yer alan dava konusu dükkanları 21.03.1995 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, arsa maliklerinin bu dükkanları danışıklı olarak diğer davalı ..., ... ve ...’e devrettiklerini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, bu isteğinin kabul edilmemesi halinde ise satışa konu dükkan bedellerinin tazmini isteminde bulunmuş, 25.03.2003 tarihinde ise isteğini dükkan bedellerine hasrederek 100.302.00 YTL tazminat istediğini bildirmiştir.
Birleştirilen davada ise, davalılar ... ve ... satış vaadi sözleşmesinin teminat olarak düzenlendiğini ileri sürerek iptalini istemişlerdir.
Yerel mahkemece dava konusu taşınmazların tapuda ferağ tarihindeki değerleri olan 47.000.00 YTL"nin davalı arsa malikleri ..., ..., ..., ... ve ...’den tahsiline, birleştirilen satış vaadi sözleşmesinin iptali davasının reddine karar verilmiştir. Hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizce özetle “.... sözleşmenin iptali istemine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, tazminat isteminin kabulüne dair tarafların temyiz itirazları ise, olayda arsa sahibi vaat borçlularına yüklenebilecek bir kusur bulunmadığından davacının isteyebileceği, satış vaadi sözleşmesinde satış bedeli olarak kararlaştırılan on milyon liradan ibarettir. Ancak , on milyon lira olarak kararlaştırılan bedelin aynen iadesini istemek TMK.nun 2. maddesindeki dürüst davranma kuralı ile bağdaşmadığından on milyon lira satış bedelini , somut olayın özelliğine , ülkemiz parasının yabancı paralar karşısındaki değer kaybına veya değişik ve ancak objektif bazı temel kriterlere göre dava tarihine göre uyarlamak, sözleşmenin tarafı olan arsa sahiplerinin davacıya ne miktar bedel ödeyeceğini bilirkişiye hesaplatılarak bu bedelin hüküm altına almak olmalıdır...” gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma ilamından sonra davacı ... alacağını 26.04.2005 tarihinde ...’e temlik etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişiye yaptırılan incelemede, sözleşmede kararlaştırılan 10 milyon liranın (10.00 YTL) döviz kur farkı, külçe altın, TEFE ortalamasına göre dava tarihine uyarlanması halinde karşılığının 260.22 YTL olduğu belirlenmiş, mahkemece bu bedel hüküm altına alınmıştır.
Hükmü davacı- davalı tazminat bedeli yönünden, davalılar ise vekalet ücreti yönünden temyiz etmişlerdir.
Dairemizin 04.07.2008 günlü ve 2008/4077 Esas, 2008/8859 Karar sayılı bozma ilamı ile davacı-davalı ..."in tüm temyiz itirazları reddedilmiş, davalıların vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları kabul edilerek davalılar yararına reddedilen tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3.kısmında yer alan oranlara göre nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı ..."in davasının kısmen kabulü ile 260.22 TL.nin davalı arsa sahiplerinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; davalılar ... oğlu ... ..., ..., ... ve ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş, birleşen dava reddedilmiştir.
Hükmü davacı-davalı tazminat bedeli yönünden, davalılar ise vekalet ücreti yönünden temyiz etmişlerdir.
1-Yerel mahkemece, Dairemiz bozma kararı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak tazminat istemi hüküm altına alındığından davacı- davalı ...’in temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2-Davalıların temyiz itirazlarına gelince; dava, tapu iptali ve tescil kademeli istek ise tazminat istemine ilişkin olup mahkemece tazminat istemi kısmen kabul edilmiştir . Konusu para olan bu tür davalarda avukatlık ücreti dava değeri esas alınmak suretiyle belirlenir. Davalılar yararına reddedilen tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin üçüncü kısmında yer alan oranlara göre nispi vekalet ücretine hükmolunması gerekir. Daha önceki bozma ilamlarında değinildiği üzere davacı istemini 100.302.00 TL,ye hasretmiş ve bu bedele ilişkin harcını 18.04.2003 günlü duruşma zaptından ve makbuzdan anlaşılacağı üzere ikmal etmiştir. Yukarıda değinilen 4.7.2008 günlü bozma ilamımız doğrultusunda; davacının talebi 100.302.00 TL tazminata ilişkin olup kabul edilen miktar 260.22 TL olduğundan aradaki reddedilen kısım davalılar yararına belirlenecek vekalet ücretinin takdirinde esas alınacak müddeabih değeri olmalıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin davalılar yararına eksik vekalet ücretine hükmolunması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) bentte yazılan nedenlerle davacı- davalı ...’in temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) bentte yazılan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 18.02.2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi.