Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/14773 Esas 2015/11351 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14773
Karar No: 2015/11351
Karar Tarihi: 23.03.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/14773 Esas 2015/11351 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2013/14773 E.  ,  2015/11351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı Şirkette bölge müdür yardımcısı olarak çalışırken haksız şekilde işten çıkarıldığını ve kesinleşen işe iade davasında feshin geçerli nedene dayandığının kabul edildiğini iddia ederek, kıdem-ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücretinin ödetilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
    2.Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
    Kısmi davada ise zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır.
    Dosya içeriğine göre kısmi olarak açılan davada davacı vekili bilirkişi hesap raporundan sonra ıslah sureti ile alacakları arttırmış ve davalı vekili ise ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Hüküm altına alınan ve 31.12.2004-26.02.2007 tarihlerini kapsayan fazla mesai karşılığı ücret alacağı kısmi olarak istenen miktar dışlandığında kalan kısmı 18.03.2013 tarihli ıslah tarihine göre geriye beş yıllık süre dikkate alındığında tamamının zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı itirazının dikkate alınmadan ve kısmi davada talep edilen 100,00 TL miktar dışında ıslah ile arttırılan miktarın tamamen reddi gerekirken, ıslah ile artırılan miktarında hüküm altına alınması hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 23/03/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.