12. Ceza Dairesi 2015/6220 E. , 2016/6774 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören ... Bakanlığı adına hazine vekilinin temyiz istemi davaya katılma talebi olarak değerlendirilmiş olup, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK"nın 237/2 maddesi uyarınca kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesi"nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı; 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin amacının ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ... ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 14.01.2000 tarih, 1041 sayılı kararıyla belirlenen Kocatepe Tarihi Sit Alanı ilan edilen bölge içerisinde yer alan Afyonkarahisar ili, .... ilçesi, ... köyü, 1766 sayılı parselde yer alan ve tapu kaydında sanık ... adına kayıtlı olan arazideki kerpiçten yapılma tek katlı binanın yerine, sanık tarafından izin alınmadan betonarme bina yapımına başlandığı, bu durumun 06.02.2014 tarihinde tespit edilmesi üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, sanığın tek katlı ... evinin çatısının çökmesi nedeniyle sanığın zorunlu olarak tadilata başladığı, bu nedenle de sanığın bir suç kastıyla hareket etmediği gerekçesi gösterilerek beraatine karar verilmiş ise de;
Sanığın önceki binasının tek katlı, kerpiçten bir bina olduğu, yapımına başladığı binanın ise 2 katlı ve betonarme bir yapı olduğu, 07.03.2014 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisinden alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, önceki kerpiç binanın kimi dış duvarının muhafaza edildiği ve böylece bir iç tadilat görüntüsü verilmeye çalışıldığı, ancak yapılan yeni binanın 2 katlı, betonarme bir yeni yapı olduğu, böylece sanığın suç kastıyla hareket etmediğinin kabul edilemeyeceği, her ne kadar dosya kapsamında bölgenin sit alanı kabul edildiğine dair kararın mahallinde ilan edildiğine ilişkin tutanaklar bulunmuyor ise de, ilk tespit tarihi olan 06.02.2014 tarihinden sonra inşaata sanık tarafından devam olunduğu ve ikinci katın da kaba inşaatının yapıldığı, bu nedenle de izinsiz inşai faaliyette bulunulan yerin sit alanı ilan edilen bölge içerisinde yer aldığının sanık tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, böylece sanık hakkında kurulan beraat gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, sorumluluğu sabit olan sanığın eylemlerine uyan 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.