23. Hukuk Dairesi 2013/2676 E. , 2013/3443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalıdan aidat borçları için ....05.2006 tarih ve ....500,00 TL bedelli senet alındığını, davalının aidat borçlarını ödemediğini ileri sürerek, ....500,00 TL"nin ....05.2006 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı kooperatife borcu bulunmadığını, 02.09.2010 tarihinde üyelikten kaynaklanan tüm haklarını dava dışı ...."e devrettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; belirtilen dönemde kooperatif ortağı olan davalının dava konusu alacağın dayanağı olan senedi ortaklık yükümlülükleri çerçevesinde davacı kooperatife verdiği, kooperatif defter ve kayıtlarında bu yönde herhangi bir kayıt ve belge bulunmasa da davalının ortaklığının fiilen sona erdiği, kur"ada kendisi adına isabet eden dairenin dava dışı... adına tescil edildiği, delil olarak davacı kooperatif defter ve kayıtları ileriye sürülse de iddianın ispatına elverişli düzenli sağlıklı tutulmadığı, dolayısı ile davalı eski üyenin borcunun ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, aidat alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafın dayandığı imzası inkar edilmeyen ve bono vasfını taşımayan ....05.2006 tarihli senette ....05.2006 tarihinde ....500,00 TL ödeneceği kabul edilmiştir. Senet, bono vasfını kaybetse de senette dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK"nın 776. maddesinde yazılı unsurlardan "belli bir miktar borcun kayıtsız şartsız belli bir vadede alacaklının emrine ödeneceği" kaydı ve "borçlunun imzası" unsurları bulunduğundan, mücerret borç ikrarı olarak değerlendirilmesi gereken, adi borç senedi niteliğine dönüşmüştür.
Davalı taraf dava konusu senedin de içinde bulunduğu tüm senetleri ödediğini savunduğuna göre artık borcun varlığının kanıtlanmasına gerek bulunmamaktadır. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemediği taktirde diğer tarafa yemin teklif edebilir. Ancak ispat yükü kendisine düşen taraf bütün delillerle iddiasını veya savunmasını ispatlamaya çalışıp bunu başaramadığı taktirde son çare olarak yemin deliline başvurur. HMK"nın 232/.... maddesi uyarınca tüzel kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Bu temsilci yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki değil, yemin teklif edildiği zamanki temsilcisidir. Ayrıca, birlikte temsil söz konusu olduğu taktirde yeminin bağlayıcı olabilmesi için birlikte temsile yetkili kişilerin tamamının da yemin etmesi zorunludur.
Somut olayda, davalının ödeme savunması karşısında, borcun ödendiğini kanıtlama yükü davalıya düştüğünden, davalının ödeme savunmasına ilişkin tüm delilleri toplanıp, senet bedelinin HMK"nın ispat kuralları çerçevesinde ödenip ödenmediğinin üzerinde yeterince durulması, davalının ödeme savunmasını kanıtlayamaması halinde yemin deliline dayanmış olduğu da gözönünde bulundurulup, yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, HUMK"un 232. ve 229. madde hükümleri de gözetilerek oluşacak uygun sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, ispat yükü üzerine düşmeyen davacı kooperatifin borcun varlığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere ....05.2013 tarihinde oybiriliği ile karar verildi.