19. Ceza Dairesi 2016/5426 E. , 2018/1037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
1)İİK’nın 339. maddesinden kurulan hükümlere yönelik incelemede,
Sanıkların üzerine atılı bulunan mal ve kazançtaki artışı bildirmemek eylemi, 2004 sayılı İİK’nun 339. maddesi uyarınca tazyik hapsi cezası ile yaptırım altına alınmış olup, aynı Kanun"un 353. maddesinin birinci fıkrasına göre disiplin veya tazyik hapsi olan suçlardan dolayı verilen kararların itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan 20.01.2015 havale tarihli temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİ ile şikayetçi vekilinin dilekçesi hakkında itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE,
2)Sanık ... hakkında İİK’nın 331, 332, 333/a ve İİK’nın 337/a maddelerine aykırılıktan kurulan hükümlere yönelik incelemede,
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3)Sanık ... hakkında;
a)İİK’nın 331, 332. maddelerine aykırılıktan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı İİK"nın 331 ve 332. maddelerinde tanımlanan suçlarda şikayet hakkının, borçlu hakkındaki icra takibi kesinleşen suçtan zarar gören alacaklıya ait olduğu, icra takip dosyasında borçlu şirkete "örnek 7" ödeme emrinin 01/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise henüz takip kesinleşmeden 08/02/2013 tarihinde yapıldığı, bu nedenle atılı suçun unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında; sonuç itibariyle doğru olan beraat kararına yönelik şikayetçi vekili ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b)İİK’nın 333/a ve 337/a maddelerine aykırılıktan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı İİK"nın 333/a ve 337/a. maddelerinde tanımlanan suçlarda şikayet hakkının, borçlu hakkındaki icra takibi kesinleşen suçtan zarar gören alacaklıya ait olduğu, icra takip dosyasında borçlu şirkete "örnek 7" ödeme emrinin 01/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise henüz takip kesinleşmeden 08/02/2013 tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında; atılı suçların yasal unsurları oluşmayacağından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 333/a ve 337/a maddelerinde düzenlenen suçlar yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekili ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.