12. Ceza Dairesi 2016/1526 E. , 2016/6762 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Sanık ... hakkında: CMK"nın 223. maddesi gereğince beraat,
Sanık ... hakkında: TCK"nın 89/4, 22/3, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Temyiz Edenler : Sanık ... müdafii, sanık ... ve katılan vekili
Taksirle yaralama suçundan sanık ... beraatine, sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii, sanık ... ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanık ... müdafii ve sanık ... temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Sanık ... müdafii ve sanık ... yüzüne karşı verilen hükümlerin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra sanık ... müdafii tarafından 21.10.2015 tarihinde, sanık ... tarafından ise 01.12.2015 tarihinde temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında; temyiz istemlerinin aynı Kanunun 317. maddesi gereğince REDDİNE;
B)Katılan vekilinin, sanık ... beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelemesinde;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında beraat kararı verilmesine rağmen, aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinden diğer sanıkla eşit olarak sorumlu tutulmasına karar verilmesi,
2- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık ... hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan kanun maddesinin ilgili fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye
istinaden; hüküm fıkrasının ilk bendindeki “CMK"nın 223. maddesi” ibaresinin “CMK"nın 223/2-c maddesi” şeklinde, yargılama gideriyle ilgili bendinin “Beraat eden sanık ... için yapılan yargılama giderlerinin devlet hazinesi üzerine bırakılmasına” şeklinde değiştirilmesi ve hüküm fıkrasından sanığa vekalet ücreti yükleyen kısımların çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C)Katılan vekilinin, sanık ..."in mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelemesine gelince;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zarar, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, idaresindeki otomobille olay yeri ışık kontrollü dört yönlü kavşağa seyir yönüne yanan kırmızı ışığa rağmen girerek, aynı kavşağa refüj aralığından giren diğer şikayetçi sanık ... idaresindeki araçla çarpışması neticesi, şikayetçi sanık ... basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, katılan ... yaşamını tehlikeye sokacak ve 2. derecede kemik kırığına neden olacak, katılan ..."ın yüzünün sürekli değişikliğine ve 3. derece kemik kırığına neden olacak ve katılan ..."ın da 3. derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaralanmalarına neden olan sanık ..."in asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, taksirinin yoğunluğu, yaralı sayısı ve yaralanmaların niteliği gözetilerek, temel ceza tayininde asgari hadden daha fazla uzaklaşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine yazılı şekilde az ceza tayini,
2-Sanık ..."in eyleminde bilinçli taksirin koşullarının gerçekleşmesi ve suçun bilinçli taksirle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, tayin olunan uzun süreli hapis cezasının TCK"nın 50/4. maddesinin son cümlesi gereğince adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
3-Hükmün esasını teşkil eden kısa karar ile gerekçeli kararın son kısmında karar tarihinin, önceki karar tarihi olan 27.12.2012 şeklinde yanlış gösterilmesi,
4-Diğer sanık ... beraatine hükmedilmesine rağmen, yargılama giderleri ve katılan ... lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden diğer sanıkla eşit miktarda sorumlu tutulması ve katılma talebinde bulunmayan diğer sanığa ödenmek üzere de sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında hükmedilen 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi, keza hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine yasal dayanak oluşturan TCK"nın 50/1-a, 50/4. maddelerinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.