21. Hukuk Dairesi 2018/623 E. , 2019/1319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi üzerine taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
A)Davacı İstemi:
Davacı vekili, müvekkiline tebliğ edilen 03.05.2016 tarih 2016/049697 ve 2016/049698 takip numaralı ...Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme A.Ş." ye ait işsizlik sigorta primleri ve primlerinin ödenmesine ilişkin ödeme emirleri ve bu ödeme emirlerine ilişkin takiplerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkeme Kararı
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ; İlk derece mahkemesi hükmüne karşı davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde hükmedilmemesi nedeniyle sadece vekalet ücretine hükmedilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurulmuştur.İlk derece mahkemesi hükmüne karşı davalı kurum vekili tarfından verilen istinaf dilekçesi ile davacının üst düzey yönetici olduğu, yönetim kurulu üyesi olarak borçtan şahsen sorumlu olduğu, tedbir kararının borçlu anonim şirket hakkında verildiği, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurulmuştur.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesince; "01/10/2008 tarihinde yürürlüğü giren 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden sonraki döneme ilişkin, iptali istenen ödeme emri konusu prim borçlarının muaccel oldukları tarihte, davacın, borçlu tüzel kişiliğin yönetim kurulu üyesi olduğu, ödenmeyen prim borçlarının davacının imza yetkisinin sınırları içerisinde kaldığı, davacı tarafça kuruma olan borcun ödenmemesinin haklı bir nedene dayalı olduğunun da ispatlanamadığı, ancak ... SGM"nin 2016/496097 takip sayılı ve 2016/496098 takip sayılı dosyalarında davacıya tebliğ edilen ödeme emrine konu prim borçlarının 2015/10-11-12. aylara ilişkin olması, toplam borç miktarının 72.762,00 TL olması, davacı borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olarak 18/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 7 günlük yasal süre içerisinde 25/05/2016 tarihinde açılması nedeniyle dava konusu davacı borçluya tebliğ edilen ödeme emrine konu prim borçları yönünden ve ödeme emri iptal sebebinin iflasın ertelenmesi kararında verilen tedbir kararı olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin iptal kararının da usul ve yasaya uygun olduğu" gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararına yönelik "davacı vekili ile davalı kurumun vekilinin istinaf isteminin oy birliğiyle esastan reddine" karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davacı vekili; lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini sadece bu yönden düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili; Dava konusu ödeme emirleri davacı ... adına olup, davacı hakkında takip yapılamayacağına ilişkin herhangi bir tedbir kararı olmadığını, davacının borçlu şirketin ÜST DÜZEY YÖNETİCİSİ olması nedeniyle müşterek sorumluluğu bulunduğunu, 5510. s. yasa 88. md ve 6135 s. yasa mükerrer 35. md gereği borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı SGK vekilinin tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine
Dava konusu somut olayda İlk Derece Mahkemesince davanın reddi kararı sonrası davacı yararına vekalet ücretine karar verilmemesi bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılması, ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
G)Sonuç :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), İlk Derece Mahkemesi hükmünün gider avansına ilişkin 5. fıkrasından sonra gelmek üzere 6. fıkra olarak;“ Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine dosyanın yerel mahkemesine iadesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.