14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/448 Karar No: 2010/1651 Karar Tarihi: 16.02.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/448 Esas 2010/1651 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/448 E. , 2010/1651 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.11.2005 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, ... Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifindeki 88 numaralı dükkanın 1/2 hissesinin kooperatif üyesi olan dava dışı ...’ndan eşi ... ile davalı ...’ın devraldığını, davalı ...’ün 1/2 payı 05.10.2004 tarihinde kendisine devrettiğini, bu yüzden 88 numaralı dükkanın 1/2 payının davalı adına olan tapu kaydının iptali ve adına tescilini, kooperatif üyeliğinin hükmen tespitini istemiştir. Davalı, kooperatifteki ... payının tamamını kendisinin satın aldığını, davacıya devir yapmadığını, nitekim kooperatifin 30.08.2004 tarih ve 207 sayılı kararı ile sadece kendisini ortaklığa kabul ettiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Görüldüğü üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık dava dışı ... Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifindeki ortaklığın tespiti, davalıya ait 88 numaralı dükkanın yarı payının tescili istemlerine ilişkindir. İsteğin niteliği doğrudan ... Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifinin hukuki durumunu etkileyeceğinden ve esasen kooperatifin tavrı bu davanın taraflarının hukuki durumunu da belirleyeceğinden eldeki davada adı geçen kooperatifin taraf durumunu alması gerekmektedir. O yüzden, davacıya uygun bir mehil verilerek kooperatif hakkında dava açması sağlanmalı, açılırsa o dava eldeki dava ile birleştirilmeli, mevcut uyuşmazlık sebebiyle kooperatifin savunması HUMK"nun 73. maddesi hükmü doğrultusunda sorulup saptanmalı, daha sonra kooperatifteki mevcut kayıtlar üzerinde inceleme yaptırılmalı, varsa ilgili yönetim kurulu kararları dosya arasına alınmalıdır. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan istemin yazılı olduğu şekilde reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 16.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.