12. Ceza Dairesi 2015/8184 E. , 2016/6726 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK"nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hüküm tarihi itibariyle yargılama giderlerini 16.00TL olarak hesaplamış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, yargılama giderinin sanığa yükletilmesi düzelterek onama konusu yapılmamış olup, tebliğnamede bu yönden bozma öneren (2) nolu görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısı ve sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:
1- Adli sicil kaydının yapılan incelemesinde sanık hakkında daha önce ... 16. Asliye Ceza Mahkemesince 26.02.2013 kesinleşme tarihli, 2009/849-2010/208 sayılı ilamıyla erteli 4 ay hapis cezasına mahkum edildiği anlaşılmakla ve sanığın denetim süresi içerisinde atılı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında, mahal mahkemesine TCK"nın 51/7. maddesinin değerlendirilmesi için ihbarda bulunulmaması,
2- Sanık hakkında kasten işlenen suç sonucunda TCK"nın 53/1. maddesinde sayılan hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına 6 paragraftan sonra gelmek üzere " hüküm kesinleştiğinde, erteli hükümle ilgili gereğinin takdiri için ... 16. Asliye Ceza Mahkemesine 26.02.2013 kesinleşme tarihli, 2009/849-2010/208 sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına" ibaresinin eklenmesi ile ikinci paragraftan sonra gelmek üzere “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun"un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun"un 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK"nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.