Esas No: 2020/6921
Karar No: 2022/2055
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/6921 Esas 2022/2055 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, sahte belge düzenleme suçundan mahkum edilmiştir. Sanık müdafisinin temyiz itirazları üzerine, mahkeme kararı 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca reddedilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında açılan kamu davasında maddi gerçeğin belirsiz olduğu gerekçesiyle eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulduğu belirtilmiştir. Son olarak, kararda 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’nin 317. ve 321. maddeleri ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi kaynak gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A)Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilip usulüne uygun olarak 25.01.2016 tarihinde tebliğ olunan hükmün, sonradan yetkilendirilen sanık müdafisi tarafından 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 02.02.2016 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından; temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B)Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu faturaları düzenleyen şirketin yetkilisi olduğunu, ancak 2010 takvim yılında muhasebecisinin ... olduğunu, faturalarının ve diğer evrakının ...'da kaldığını ve kendisine teslim edilmediğini, diğer sanık ...'yü tanımadığını, şirketi adına beyanname vermesi için kendisini yetkilendirmediğini, bilgisi dışında faturalarının düzenlendiğini ve bilgisi dışında şirketi adına beyannamelerini vermesi nedeniyle ... hakkında bu nedenle suç duyurusunda bulunduğunu beyan etmesi ve ...'nün de savunmasında sanığı tanımadığını beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1)Temin edilecek suça konu faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen ve dosyada karşıt inceleme raporu bulunan ..... ve .... adlı mükellefler dışındaki diğer mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
d)Sanığın savunmasında belirttiği ... hakkındaki suç duyurusunun akıbeti de araştırılarak, bulunması halinde ilgili soruşturma veya dava dosyasının onaylı bir suretinin dosyaya eklenmesi,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
3)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 10.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.