Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/5833
Karar No: 2020/4741
Karar Tarihi: 23.11.2020

Danıştay 4. Daire 2018/5833 Esas 2020/4741 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5833
Karar No : 2020/4741

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, defter ve belgelerini süresi içinde incelemeye ibraz etmediğinden bahisle şirket yöneticisi sıfatıyla 2010/3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 dönemleri için re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararda; davacının; şirketin 2010 yılında babası tarafından devralındığı, babası tarafından şirkete ortak yapıldığı, şirket temsilcisi ve müdürü olduğu, 2010 yılına ilişkin defter belgeleri ibraz edemediği, muhasebeciye ulaşamadığı, şirketin faaliyeti ile alakalı bilgisinin olmadığı, babasının Balıkesir'de cezaevinde olduğu, defter ve belgeleri aramasına rağmen bulamadığını beyan etmiş olsa da zayi belgesi sunmadığı da göz önünde bulundurulduğunda, yasal defter ve belgelerin hukuken geçerli bir mazeret bulunmaksızın ibraz edilmediği, bu itibarla, 2010 yılına ait yasal defter ve belgelerin davacı tarafından incelemeye ibraz edilmediğinden, Katma Değer Vergisi Kanunun 29 ve 34. maddeleri uyarınca fatura ve benzeri vesikalarda yer alan katma değer vergisinin defterlere kaydedilip edilmediği hususlarının tespitinin mümkün bulunmadığı anlaşılmış olup; 2010/3,4,5,6,7,8,9,10,11,12 dönemlerine ilişkin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle davacı adına yapılan katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık görülmediği, katma değer vergileri üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarına gelince; cezanın incelenmesi sırasında matrahın bulunuş biçimi, takdire esas alınan verilerin ve fiilin kaçakçılık niteliği taşıyıp taşımadığının değerlendirilmesi gerekmekte olup, olayda davacının 2010 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle saptanan matrahlar üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarının, matrahın davacının vermiş olduğu beyanların dikkate alınması sonucu tespit edildiği ve davacının mal/hizmet alışverişinde bulunduğu firmaların tespiti ile bu firmaların beyanları üzerinden davacı hakkında araştırma yapılmak suretiyle sahte belge düzenlendiği/kullanıldığı yönünde yeterli delil ortaya konulmaksızın sırf defter belge ibraz etmeme durumuna dayanılarak üç kat vergi ziyaı cezası kesildiği görüldüğünden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesinin atıfta bulunduğu 359. maddesinde yer alan koşulların olayda birarada gerçekleşmediği dolayısıyla dava konusu döneme ilişkin vergi ziyaı cezasının bir kat olarak uygulanması gerektiği kanaatine ulaşıldığından dava konusu vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmında hukuka uygunluk görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı idare istinaf başvurusu yönünden, istinaf başvurusuna konu mahkeme kararının tek katı aşan vergi ziyaı cezasının kaldırılmasına ilişkin kısmında 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı ve davalı idare istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların da kararın bu kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, davacı taraf istinaf başvurusu yönünden de; defter ve belge isteme yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin tespit edilmesi amacıyla yapılan ara kararı ile davalı idareden … tarih ve … sayılı defter ve belge istemi yazısı ile söz konusu yazının tebliğine ilişkin tebliğ alındısının istenildiği, ara karara cevaben verilen bilgi ve belgelerden defter ve belge isteme yazısının kanuni temsilci olan davacının adresine kapıya yapıştırılmak suretiyle tebliğ edildiğinin görüldüğü, bu durumda, vergilendirme ile ilgili hüküm ifade eden ve davaya konu yapılan vergi ve cezaların dayanağı olan söz konusu defter ve belge isteme yazısının şirketin bir dönem kanuni temsilcisi olan davacının adresinde bulunamaması sebebiyle, kapıya yapıştırılarak mahalle muhtarına bırakılmak suretiyle tebliğ edildiği görülmekle bu tebliğin 213 saylı Vergi Usul Kanunu 'nun 102. maddesinde öngörülen usule uyulmaksızın yapıldığı açık olduğundan söz konusu usulsüz tebligata dayanılarak defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden bahisle re'sen takdir nedeninin varlığından söz edilemeyeceğinden, dava konusu cezalı tarhiyatlarda yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacı taraf istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Tebligat işlemlerine karşı öne sürülen iddialar ve tarhiyatın usulsüz tebligatı nedeniyle verilen iptal kararının yersiz olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. maddesinde, sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması mücbir sebep olarak kabul edilmiş olup, Kanunun "Mücbir sebeplerle gecikme" başlıklı 15. maddesinde, 13. maddede yazılı mücbir sebeplerden her hangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar sürelerin işlemeyeceği, bu takdirde tarh zamanaşımının işlemeyen süreler kadar uzayacağı, bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malum olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanunun 253. maddesinde ise, bu kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanların, tuttukları defterlerle, üçüncü kısımda yazılı vesikaları ilgili bulundukları yılı izleyen takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmek zorunda olduğu, 256. maddesinde de, mükelleflerin muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve kayıtları muhafaza süresi içinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arzetmek zorunda olduğu, Kanunun 134. maddesinin 1. fıkrasında ise, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının şirket yöneticisi olduğu … Baskı Sonrası Hizmetleri Tic. Ltd. Şt.'nin 2010 yılı defter ve belgelerinin incelenmek üzere istenildiği, defter belge isteme yazısının 16/11/2015 günü davacıya tebliğ edildiği, davacının defter ve belgelerini yasal sürede ibraz etmediği, Vergi Müfettişince söz konusu durumun sorulması üzerine, davacının; şirketin 2010 yılında babası tarafından devralındığı, babası tarafından şirkete ortak yapıldığı, şirket temsilcisi ve müdürü olduğu, faaliyeti babasının yürüttüğü, 2010 yılına ilişkin defter belgeleri ibraz edemediği, muhasebeciye ulaşamadığı, şirketin faaliyeti ile alakalı bilgisinin olmadığı, babasının Balıkesir'de cezaevinde olduğu, defter ve belgeleri aramasına rağmen bulamadığı, zayi belgesinin olmadığı şeklinde beyan ve ifade de bulunduğu, inceleme elemanınca defter belge ibraz etmeme sebebiyle … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunun hazırlandığı, davacının şirket yöneticisi olduğu … Baskı Sonrası Hizmetleri Tic. Ltd. Şt.'nin 18/02/2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile ticaret sicilinden resen terkin edilmesi üzerine, bahsi geçen vergi inceleme raporuna dayanılarak, davacı adına şirket yöneticisi sıfatıyla 2010/3,4,5,6,7,8,9,10,11,12 dönemleri için re'sen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir.
Dava konusu olayda davacının, defter ve belgelerini vergi incelemesi yapmaya yetkili kişiye kendisine verilen süre içerisinde ibraz etmemesine ilişkin hukuken geçerli ve inandırıcı bir mücbir sebep hali ileri süremediği, davacının şirketin yöneticisi olduğu hususunun ihtilafsız olduğu, davacının babasının cezaevinde olmasının ya da muhasebeciye ulaşamamış olmasının defter belge ibrazı için engel bir durum olmadığı sonucuna varılarak Bölge İdare mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 23/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu vergi dava dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi