3. Hukuk Dairesi 2020/12157 E. , 2021/7871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, miras bırakan... ile aralarında 01/02/2008 ödeme tarihli 500.000,00-TL bedelli bir borç senedi imzalandığını, miras bırakan..."ın senedi günü geldiğinde ödemediğini, icra takibine başlayacağı sırada borçlu miras bırakan ..."nın vefat ettiğini öğrendiğini, önce tek mirasçı olduğunu düşünerek eşi ... aleyhine İstanbul 19. İcra Müdürlüğü’nün 2012/248 E. Sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, bu sırada veraset ilamına göre diğer mirasçının ... olduğunu öğrendiğini, davalı ... aleyhine mükerrer tahsilat olmamak koşuluyla icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, itirazın iptali davasının kanunda öngörülen hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmediğini, davanın zamanaşımına uğradığını, imzanın murise ait olmadığını ve murisin davacıdan borç almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2012/21618 esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaliyle takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş; hükme karşı, davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalının murisi tarafından imzalanan senedin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyada bulunan belgelerden davalı tarafın şikayeti ile davacı hakkında dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, açığa imzanın kötüye kullanılması suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/11583 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma açıldığı, bu soruşturma sonucunda 17.07.2018 tarihli 2016/11583 soruşturma ve 2018/58146 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu karara dosyamız davalısı tarafından itiraz edildiği ve bu kez İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’nin 04.09.2018 tarih ve 2018/4096 D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 04/09/2018 tarihli ve 2018/4096 değişik iş sayılı kararı aleyhine, T.C. Adalet Bakanlığınca 16/02/2021 gün ve 94660652-105-34-18336-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş ve Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 17.05.2021 tarih ve 2021/4901 Esas ve 2021/5014 Karar sayılı ilamıyla “...Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/05/2017 tarihli ve 2015/140 Esas, 2017/163 sayılı kararı ile şüphelinin benzer bir dolandırıcılık suçundan mahkum edilip anılan kararın kesinleşmiş olduğunun anlaşılması da gözetilerek, şüphelinin ifadesinin alınması, müşteki aleyhine İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/418 esasına kayıtlı olan itirazın iptaline ilişkin dava dosyasının celbi ile incelenmesi, suça konu belge dosya arasına alınıp suça konu belgedeki yazıların müştekinin babası olan muris ..."ya veya şüpheliye ait olup olmadığının, suça konu belgedeki imzanın söz konusu belgeye kopyalanıp kopyalanmadığının ve imzalı belgenin üstünün sonradan doldurulup doldurulmadığı hususlarının tespiti hususunda kriminal inceleme yaptırılmasının gerektiği, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde belirtilen tanıkların ifadelerinin alınması ve sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği cihetle, eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir...” gerekçesiyle İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 04/09/2018 tarihli ve 2018/4096 değişik iş sayılı kararı bozulmuştur. 6098 sayılı TBK"nun 74.maddesi uyarınca hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakalar hukuk mahkemesini bağlar. Bu nedenle açılmış bir ceza davası var ise ceza davasının sonucunun ...nın 165. maddesi de gözetilerek bekletici mesele yapılması gerekir. O halde Mahkemece, dava konusu olaya ilişkin davalının şikayeti ile davacı hakkında yürütülen soruşturma ve/veya soruşturma sonucunda açılan ceza davası olup olmadığı araştırılması ve davacı hakkında yürütülen soruşturma ve/veya soruşturma sonucunda açılan ceza davası varsa neticesi beklenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanun"nun 371. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.09.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.