7. Ceza Dairesi 2014/21254 E. , 2015/17410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı kanuna muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan Gümrük idaresi vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle, sanıkların eylemlerinin 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, gümrük idaresi adına hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi gereğince REDDİNE,
Sanıkların ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyizine göre yapılan incelemede;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı yasa ile değişik 4733 sayılı yasanın 8/4 fıkrası uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenen Cif değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanacak "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun sanıklara bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, haklarında adli sicil kaydı bulunmayan, savunmaları talimat yoluyla başka bir hakim tarafından alındığı için, karar veren hakim tarafından duruşmadaki tutum ve davranışları izlenemeyen, dosyaya yansıyan olumsuz bir kişilikleri de tespit edilemeyen sanıklar hakkında, bir daha suç işlemeyeceklerine dair olumsuz kanaatin nasıl oluştuğu açıklanmadan, aynı gün incelenen diğer dosyalarda da kullanılan şablon nitelikteki "Şahsi ve sosyal durumu da dikkate alınan sanıkların mahkememiz gözlemine ve dosya kapsamına yansıyan samimi ve inandırıcı pişmanlıkları anlaşılamadığından,yörede sigara ve akaryakıt kaçakçılığının geçim kaynağı haline gelecek derecede yaygın oluşu da gözetilerek, aynı zamanda cezanın caydırıcı ve önleyici etkisini sanıklar üzerinde göstermesi gerekliliği yanı sıra adaletin gerçek anlamda ancak bu şekilde tecelli edeceği de düşünülerek, yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından, suç nedeniyle oluşan kurum zararı giderilmediğinden...." gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Mahkemece iyiniyetli 3. kişiye ait olduğu gerekçesi ile nakilde kullanılan aracın müsaderesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; ruhsat sahibi ... mahkemedeki beyanında aracın kendisine ait olduğunu, sanık ..."a kiraladığını beyan etmesine karşın, sanıklar mahkemedeki savunmalarında aracı ruhsat sahibi ..."den ortak olarak aldıklarını, ancak devrini paraları olunca alacağız diye anlaştıklarını beyan ettikleri anlaşılmakla, mahkemece sanıklar ile malen sorumlunun yeniden ifadeleri alınıp beyanlarındaki çelişkinin giderilerek aralarında kira sözleşmesi olup olmadığı, sanıkların suç tarihinde kendilerine ait araçlarının olup olmadığının araştırılması, sanıkların nakil aracının gerçek sahibi olup olmadığının belirlenmesi, değilse araç sahibinin 3. iyiniyetli kişi olup olmadığının değerlendirilip tartışılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4-Atılı suçun niteliğine göre, suçtan zarar görmediği halde davaya katılmasına karar verilen gümrük idaresi lehine dilekçe yazım ücreti hükmedilmesi,
Yasaya aykırı sanıkların ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.