11. Hukuk Dairesi 2014/16457 E. , 2015/1783 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/04/2014 tarih ve 2011/181-2014/101 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ressam olan müvekkilinin 15 adet resminin ..."ce tescil edilerek endüstriyel tasarım tescil belgesi aldığını, davalının bu resimlerin aynısını ürettiğini, sattığını, bu şekilde haksız gelir elde ettiğini, davalının basın yoluyla müvekkilinin kişilik haklarına da saldırdığını, haksız rekabete girerek müvekkilini manevi zarara uğrattığını, müvekkilinin maddi kayıplar da yaşadığını ileri sürerek, telif hakkı tecavüzünün tespiti ve önlenmesini, tasarım hakkı tecavüzünün tespiti ve önlenmesini, 20.000 TL manevi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, endüstriyel bir ürünün sözkonusu olmadığını, davacı adına tescilli resimlerin birebir aynısının yapılmasının da sözkonusu olmadığını, müvekkilinin yaptığı resimlere kendi imzasını atması nedeniyle iltibasa yer vermediğini, davacının maddi ve manevi zararı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından üretilen resimlerden üç tanesi ile davacıya ait tescilli tasarımlardan iki tanesi arasında bütünsellik algısı ayırtedilebilir özellikler göstermeyecek şekilde benzerlik bulunduğu, davacıya tasarımlardan sadece ikisi yönünden 554 sayılı KHK kapsamına giren bir ihlalden sözedilebileceği, davacının ihlale konu her bir yağlı tabloyu 750"ye sattığı, bu ürünlerin seri değil "..." (....) ürünler olduğu dikkate alınıp her bir tablodan davalı tarafından bir adet satıldığı kabul edildiğinde KHK"nın 52/2-a maddesi uyarınca ortalama 1.125 TL kâr elde ettiği, tasarım hakkına tecavüz nedeniyle manevi zarar uğranılmasının mümkün olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının internet sitesinde yeralan ... nolu ürünün davacının 7 nolu tasarımına, 85 ve 86 nolu ürünlerin 13 nolu tasarımına bütünsellik algısı bakımından farklılık yaratmaması ve tecavüz etmesi nedeniyle davacının tescilli tasarım hakkına tecavüzün tespitine, men"ine, internet sitesindeki bu ürünlerin çıkartılmasına, reklamların önlenmesine, 5846 sayılı Yasa"ya yönelik tecavüz talebinin reddine, 1.125 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın 22.03.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece, 5846 sayılı FSEK kapsamında bir ihlal bulunmamakla birlikte davacının tasarım hakkına tecavüz edildiği kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak, davacı adına tescilli olan dava konusu tasarımlar ile benzer olan davalıya ait resimlerin yine davalıya ait web sitesinde tablo olarak umuma arzedilmek suretiyle satışa sunulduğu, bunun dışında herhangi bir ürün üzerinde 554 sayılı KHK"nın 27. maddesine göre uygulanması suretiyle kullanımının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar, 554 sayılı KHK"nın 1/son ve 5846 sayılı FSEK"nın 4/son. fıkrası uyarınca güzel sanat eserlerinin endüstriyel tasarım olarak tescili ve korunması mümkün ise de; tescile dayalı olarak 554 sayılı KHK hükümlerine göre sağlanacak koruma, sözkonusu tabloların bu KHK kapsamındaki bir ürün üzerinde kullanılması koşuluna bağlıdır. Nitekim, 554 sayılı KHK"nın 3/a bendinde "tasarım", bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütün ve yine (b) bendinde de "ürün" bilgisayar programları ve yarı iletkenlerin topografyaları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanısıra bileşik bir sistem veya bunu oluşturan parçalar, setler, takımlar, ambalajlar gibi nesneler, birden çok nesnenin veya sunuşun birarada algılanabilen bileşimler, grafik semboller ve tipografik karakterler olarak tanımlanmıştır. Oysa, somut uyuşmazlıkta davalı tarafça web sitesinde tablo olarak satışa sunulan resimlerin kendisi tarafından meydana getirilen ve 5846 sayılı FSEK kapsamında eser niteliğindeki tablolar olduğu anlaşılmaktadır. Davalının fikri hak korumasına konu olan ve tablo halinde tecessüm ettirdiği söz konusu eserlerinin yukarıda belirtildiği üzere 554 sayılı KHK anlamında tablo halinden farklı bir şekilde ve endüstriyel amaçlı olarak çoğaltılmaya elverişli bir ürün üzerinde kullanıldığına yönelik bir iddia da ileri sürülüp kanıtlanmadığına göre, sadece kendisi tarafından meydana getirilerek eser sahibi sıfatıyla 5846 sayılı FSEK kapsamında mali ve manevi hak sahibi olduğu tablolarının satışı için web sitesinde umuma arz etmesinden ibaret olan eyleminin 554 sayılı KHK hükümleri uyarınca tasarıma tecavüz oluşturduğundan bahisle önlenmesi mümkün bulunmamaktadır. Sadece sözkonusu resimlerin benzerliğinin 554 sayılı KHK hükümleri uyarınca davacının tasarım hakkına tecavüz oluşturduğu kabul edilemez. Bu itibarla, mahkemenin tasarım hakkına tecavüz edildiği gerekçesiyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.