23. Hukuk Dairesi 2013/2256 E. , 2013/3401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, davalı kooperatifin 1999 yılından beri ortağı olduğunu, 2011 yılında yapılan yıllık olağan genel kurul toplantısının hazirun listesinde isminin olmasına rağmen 31.03.2012 tarihinde yapılan yıllık olağan genel kurul toplantısına davet edilmediği gibi kooperatif yönetim kurulu hazirun listesine isminin yazılmadığını, bu durumu yazılı olarak sorduğunda ortaklık şartını kaybettiğinden dolayı ortaklıktan çıkarıldığına ilişkin imzasız şekilde yazı ile gönderildiğini ileri sürerek, 31.03.2012 tarihinde yapılan yıllık olağan genel genel kurulun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatif ortaklık şartlarını yerine getirmemesi nedeni ile kooperatif ortaklığından çıkarıldığını, ortaklık sıfatının iptal davasının dinlenme koşulu olduğunu, kooperatif üyesi kabul edilmesi halinde ise genel kurul kararının iptalini gerektirecek bir hususun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatif tarafından kooperatif anasözleşmesinde belirtilen hükümler ve Kooperatifler Kanunu"nun .... maddesi uyarınca davacıya sermaye borcunu ödemesi için usulüne uygun herhangi bir ihtarat yapılmadığından hak düşürücü süre itirazının yerinde olmadığı,ancak davacının kooperatif üyesi kabul edilmesi ve genel kurul kararının iptaline ilişkin dava açmak için öngörülen hak düşürücü sürenin dolmaması ve davacının salt çağrı usulsüzlüğüne dayanarak iptal davası açmasının genel kurul kararlarının iptali için yeterli olmadığı, davalı kooperatifin Mahkemenin 2010/105 Esas 2012/137 Karar sayılı kararını by-pass etmeye yönelik kararlar aldığını, bu nedenle genel kurul kararlarının iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu davacı iddia etmiş ise de; anılan kararın ... tarafından bozulduğu, davalı kooperatifin 31.03.2012 tarihli genel kurul kararlarının yasa, anasözleşme veya iyiniyet kurallarına aykırı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
...) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
...)Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Davalı tarafça davacının kooperatif ortaklığından ihraç edilmesi sebebiyle iptali istenen genel kurula çağrılmadığı savunulmuş ise de ....06.2010 tarihli ihraç kararının ....04.2012 tarihinde yani iptali istenen genel kurul toplantısından sonra tebliğ edildiği, temyize cevap dilekçesinde bildirilmiş, ancak davacının dava açmadığı ve ihracın kesinleştiği ileri sürülmüştür. Davacı, ihraç kararının tebliğ edilmediğini yargılama sırasında ileri sürmüştür. Davalı tarafça ihraç kararının söz konusu genel kuruldan önce davacıya tebliğ edildiği savunulmadığından ve ispat edilemediğinden ve kooperatif ortaklarının ihraç kararının kesinleşmesine kadar hak ve yükümlülükleri 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun .../son maddesi uyarınca devam ettiğinden, ihraç kararının kesinleşmesine kadar genel kurul toplantılarına çağrılması gerektiğinden, davacının iptali istenen
genel kurul ve dava tarihi itibariyle kooperatif ortağı olduğu ve dava açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir. Ne var ki, hukuki yarar dava koşulu olup, mahkeme dava şartlarını re"sen incelemekle görevlidir. Hukuki yararın sadece dava tarihi itibariyle değil, dava devam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devamı da gereklidir. Gerçekten de, ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu ortaklık sıfatı sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Genel kurul kararının iptali davasını 1163 sayılı Kooperatif Kanunu"nun 53. maddesi uyarınca ancak kooperatifin ortağı açabilir. Dava koşulu olan üyelik sıfatının kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekir. Aksi halde davacın dava açmakta hukuki yararı kalmayacağından davanın bu sebeple reddi gerekir. İhraç kararının tebliğini kanıt yükü davalı kooperatiftedir. Kararın davacıya tebliğ edildiği kanıtlanırsa, bu kararın iptali için dava açıp açmadığı davacıdan sorulmalı, açmamış ise davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilmeli, açmış ise davanın sonucu beklenmeli, davanın kabul edilip kesinleşmesi halinde üyelik sıfatı devam edeceğinden bundan sonra işbu davanın esasına girilmesi, davanın ret edilip kesinleşmesi halinde işbu davanın da hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir. Mahkemece, bu yön üzerinde durulmaması doğru olmamıştır.
...) Kabule göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53. maddesi uyarınca, genel kurul toplantısına kendisinin çağrılmadığını iddia eden ortağın, alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, iptali için açtığı davada, genel kurulda alınan kararlara red oyu vermesi ve muhalefette bulunmuş olma şartı aranmaz. Bu iddialar ile açılan dava, genel kurul tarihinden itibaren bir ay içinde açılmalıdır. Davacı da anılan dava açma koşullarına uygun olarak bu davayı açmıştır.
Kooperatiflerde genel kurul toplantısına çağrının usulsüz yapılması veya yapılmaması halinin müeyyidesinin bu toplantıda alınan kararların yokluğu mu, yoksa iptal edilebilirliği mi olduğu hususu Türk ve yabancı doktrinde tartışmalı olup, çoğunluk düşüncesi, hukuki işlemlere güvenlik getirme amacı da dikkate alınarak bu nevi sakatlıkların müeyyidesinin iptal edilebilirlik olduğu yönündedir.
Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 45/.... ve anasözleşmenin .... maddesi emredici nitelikte ise de, aynı Yasanın 53. maddesinde çağrıda usulsüzlük halinin genel kurula bu nedenle katılamayan ortaklara bu toplantıda alınan kararların iptali davası açma hakkı verildiğine göre, kanun koyucunun çağrıda usulsüzlük halinin müeyyidesini yokluk olarak kabul etmediği anlaşılmaktadır.
Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden taraf, genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da yokluğu sonucunu doğurmamaktadır. Somut olayda, davacı iptal nedeni olarak yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık açısından ........2012 tarihli celsede alınan ara kararı uyarınca mahkemeye sunduğu ........2012 havale tarihli dilekçesinde, genel kurul toplantı gündemine ek gündem maddesi eklenerek yapılan yönetim kurulu seçiminin usulsüz olduğu, anasözleşmenin 31.maddesine aykırı olarak seçim yapıldığı şeklinde somut nedenler ileri sürmüştür.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 46. maddesi uyarınca, kural olarak;gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Anılan yasanın 46/.... maddesi ve anasözleşmenin 31. maddesi hükmüne göre, gündemde olmayan konular, kooperatife ortak olanların en az .../..."unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunması ve genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınabilir. Bu itibarla,davacı tarafından sunulup davalı kooperatifçe itiraz edilmeyen gündem konuları içerisinde bulunmayan ve anılan prosedür ile de gündeme ilave edilmiş olmayan yönetim ve denetim kurulu üyeleri seçimine ilişkin .... maddede alınan kararın iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.