18. Hukuk Dairesi 2014/10539 E. , 2014/11694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2010/453-2013/172
Asıl dava ve birleşen dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalılardan tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle dava konusu taşınmazlardan A.Köyü . parsel sayılı taşınmazlara el atılmadığı, dava konusu taşınmazlardan A. Köyü . parselin ise davalılardan DSİ Genel Müdürlüğü adına kayıtlı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre tarım arazilerinin değerlendirilmesinde bilirkişi kurulunca münavebeye alınan ürünlerin dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama toptan satış fiyatları esas alınır. Şu kadar ki, üretim giderlerinin içerisine tarla kirası, masrafların faiz karşılığı ve genel idare giderleri dahil edilmemelidir.
Somut olayda dava konusu A. Köyü . parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise; bilirkişi kurulu raporunda, resmi veri listesindeki üretim giderlerini oluşturan unsurlar arasında yer alan bilinmeyen giderler, zirai sermaye faizi ve idarecilik masrafları düşülmeden hesaplama yapılmıştır. Böylece, üretim giderlerini yüksek almak suretiyle taşınmazın net gelirini düşük bulan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması,
2-Somut olayda dava konusu A. Köyü . parsel sayılı taşınmazlar yönünden, dosyada bulunan 2010 yılı gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü verilerine göre buğdayın ortalama verimi 650 kg. iken hükme esas raporda 750 kg. alınması suretiyle bedel belirlenmesi,
3-Dava konusu taşınmazlardan Y.Köyü . parsel sayılı taşınmaz yönünden ise; bilirkişi kurulunca somut emsal olarak alınan .parselin dava konusu taşınmaz ile karşılaştırılması sonucunda, dava konusu taşınmazın emsal olarak incelenen taşınmazdan daha değerli olduğu kabul edilmiş ise de, 2942 Sayılı Yasanın 11. maddesinin (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında göz önünde tutulması gerektiğinden, geri çevirme kararı sonrası dosyaya getirtilen dava konusu taşınmazın ve emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerleri dikkate alındığında, dava konusu taşınmazın ve emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerleri oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran birbirinden fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir. Dosyadaki kayıtlara göre, dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas asgari m² değeri 0,64 TL olup, emsal alınan taşınmazın asgari m² değeri ise 100,00 TL"dir. Emlak vergi değerleri, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğunu göstermektedir. Buna göre, dava konusu taşınmazın en fazla emsal ile eşdeğer olduğunun tespiti gerekirken dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazdan daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde yeterli, inandırıcı ve somut gerekçelere de dayandırılmayan rapor alınarak hüküm kurulması,
4-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir” ve “Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” hükmü getirildiğinden hükmedilen kamulaştırmasız el atma bedeli yönünden maktu vekalet ücreti ile maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece yeniden araştırma yapılarak dava konusu taşınmaz ile karşılaştırmaya uygun farklı bir emsal tespit edilip tapu kayıtları, imar durumları ve emlak vergisi yönünden yukarıdaki açıklanan ilkeye uygun olarak bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, diğer bozma hususlarıda dikkate alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.