23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2905 Karar No: 2020/3169 Karar Tarihi: 21.10.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2905 Esas 2020/3169 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı kooperatifin üyesi olduğunu ve peşin bedel ödeyerek daire satın aldığını ancak dairenin teslim edilmediğini iddia ederek, adına tesciline veya rayiç değerinin tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme önce davayı reddetmiş ancak temyiz sonucu Yargıtay bozmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonucunda kooperatifin taşınmazının bulunmadığı ancak davacının edimlerini yerine getirdiği için Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre tazminat ödeneceği belirtildi ve davanın kısmen kabulüne karar verildi. Anayasa Mahkemesi'nin 20/3/2012 tarihli ve 27855 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6216 Sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 7 nci maddesinde yer alan “Mahkemelerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilmiş olan kararlar ile bu Mahkeme’nin kabul ettiği diğer bilgi ve belgelere dayanarak doğrudan veya açıkça bir hüküm olmadan, Anayasa’yı doğrudan etkileyecek şekilde yasama, yürütme ve yargı organları hakkında karar veremeyecekleri” hükmü uyarınca, Anayasa'nın 141. maddesi uyarınca verilen kararın kanun hükmünde kararname olarak ilan edilip uygulanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Anayasa'nın 141. maddesi.
23. Hukuk Dairesi 2017/2905 E. , 2020/3169 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı tasfiye memuru ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin peşin bedel ödemek suretiyle A blok 7. kat güney-doğu cephedeki dubleks daireyi satın aldığını, dairenin 2004 yılı Eylül ayında teslim edilmesi gerektiği halde halen teslim edilmediğini ileri sürerek, öncelikle adına tesciline, bu mümkün olmazsa dairenin rayiç değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 03.09.2012 tarihinde harcını yatırdığı ıslah dilekçesi ile talebini 204.420,00 TL"ye arttırmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 24.11.2014 tarih 2014/3098 Esas 2014/7526 Karar sayılı ilamıyla davacının peşin ödemeli ortak olmadığı doğru şekilde tespit edildiği davacının kooperatifin normal üyesi olduğu göz önünde bulundurularak kooperatifte davacıya tahsis edilecek konutun bulunup bulunmadığı, daire bulunması halinde, bu daireye yönelik olarak davacının tüm edimlerini yerine getirmesi halinde davalı kooperatif adına olan tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi, şayet tahsis edilebilecek konut mevcut değilse, ödenecek tazminat, Yargıtay"ın yerleşik uygulamasına göre belirlenmesi gerektiği halde, bu hususlar ikmal edilmeden karar verildiği gerekçesiyle bozulmuş bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde , kooperatifin taşınmazının bulunmadığı davacının edimlerini yerine getirdiği bu nedenle davacının Yargıtay"ın yerleşik uygulamasına göre tazminata hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı kooperatif tasfiye memuru ... temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı kooperatif tasfiye memuru ..."ın temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı kooperatif tasfiye memuru ..."ın tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.