Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2604
Karar No: 2021/5842
Karar Tarihi: 09.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/2604 Esas 2021/5842 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2020/2604 E.  ,  2021/5842 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 44. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ile davalı ...vekillerince istenilmesi ve davalı ...vekilince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09/03/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ...adına vekili Avukat ..., davalı ... adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... ve davacı Asil geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların ve davacı Asilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketlere ait ... Tıp Merkezi"nde 1999 yılı Haziran ayında çocuk sağlığı/çocuk nefrolojisi uzmanı olarak çalışmaya başladığını, 28.02.2014 tarihine kadar çalışmasını sürdürdüğünü, fesih nedeni olarak faaliyetinin askıya alınması şeklinde yazılı bir açıklama yapıldığını, davacının ve diğer çalışanların tüm haklarının ödeneceğine ilişkin belge verildiğini, davacının değişiklik göstermekle birlikte aylık en az 10.000,00TL ücret aldığını belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekili, davacının 01.07.2010 tarihinden önce çalışmasının bulunmadığını, davacının 28.02.2014 tarihinde işten ayrıldığını, davacının tüm görev süresi boyunca Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda şirket adına kararlar aldığını, şirketin idaresini sağladığını, davacının aylık net ücretinin 964,59 TL olduğunu, davacının 01.07.2010 tarihinden itibaren yıllık izinlerinin tamamını kullandığını, diğer davalı ..."de çalışmasının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı ... Sağlık Hizmetleri ve İşletmecilik A.Ş. vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... Sağlık Hizmetleri ve İşletmecilik A.Ş. vekilinin istinaf başvuru talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2.maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı ...vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın kanuni gerektirici sebeplerine göre davacının tüm, davalı ... Sağlık Hizmetleri ve İşletmecilik A.Ş.’nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanun"un 323. maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, davacı her ay değişiklik göstersede aylık en az 10.000,00 TL ücreti karşılığı çalıştığını ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının son aylık net ücretinin 964,59 TL olduğunu savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda ücretin emsal ücret araştırması dikkate alınarak tespit edildiği ve davacının net 9.350,00 TL ücret aldığı kabul edilerek dava konusu alacaklar hesaplanmış ise de davacının dava dilekçesindeki ücrete dair talebi ile dosyaya davacı tarafından ibraz edilen ve davacının muayene ettiği hastaların isimleri, muayene ücretleri, tetkik ücretleri ve girişim ücretlerini içerir, ücret hak ediş belgeleri değerlendirildiğinde; davacının kabul edilenin aksine maktu aylık ücret karşılığı çalışmadığı, her ay muayene ettiği hastadan tahsil edilen, muayene, tetkik ve girişim ücretlerinden belirlenen oranda pay aldığı ve davacının ücretinin söz konusu belgeler değerlendirilmeksizin tespit edildiğinin anlaşılmasına karşısında yanılgılı değerlendirme ile emsal ücret araştırmasına göre belirlenen ücret üzerinden hüküm kurulması isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    3-Taraflar arasında işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında da uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda dava konusu yıllık ücreti izin alacağına ilişkin olarak davacının 15.11.2003-28.02.2014 tarihleri arası 10 yıl 3 ay 14 gün süreyle çalıştığı gözetilmeksizin 11 yıl çalıştığı kabulü ile yıllık ücretli izin alacağının hesaplanması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davalı ...yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi