MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/09/2013 tarih ve 2012/343-2013/434 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/02/2015 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 07/11/2007 tarihli hisse devir sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin 40.000 adet hissesinin davalıya devri hususunda anlaşmaya varılması üzerine davalının 7 adet senet düzenleyip müvekkiline verdiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalının senetleri ödememesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, davalının açtığı davalar sonucunda senetlerin kambiyo senedi niteliği taşımadığı gerekçesiyle takibin iptal edildiğini, davalının hakkında açılan ağır ceza mahkemesindeki ifadesinde de borcunu ikrar ettiğini ileri sürerek, davalının müvekkiline verdiği toplam 90.000 TL’lik senet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinden devir bedelinin isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma,toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 07/11/2007 tarihli hisse devir sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşme gereğince davalının 7 adet senet verdiği, bu senet bedellerinin de ödemediği hususlarının uyuşmazlık konusu olmadığı, hisse devrine ilişkin olarak şirket ana sözleşmesinde bir hüküm bulunmadığı, devredilen hissenin dava dışı anonim ortaklığın çıplak paylarının devri niteliğinde bulunduğu, çıplak paylarının devrinin alacağın temliki suretiyle mümkün olduğu, davacı tarafından devredilen hisselerin devir keyfiyetinin A.Ş. yönetim kurulunca kabul edilerek pay defterine de işlendiği, dolayısıyla taraflar arasında yapılan 07/11/2007 tarihli hisse devir sözleşmesi geçerli olup, buna karşın davalının kararlaştırılan hisse bedelini ödemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.611,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.