11. Hukuk Dairesi 2014/3717 E. , 2015/1769 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/10/2013 tarih ve 2013/310-2013/633 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/02/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Ankara’da mukim müvekkili şirket ile İstanbul’da mukim dava dışı .... arasında bir kısım billuriye malzemelerinin davacıya vadeli olarak satışı hususunda yapılan anlaşma uyarınca söz konusu malların müvekkiline gönderildiğini, teslim sonrası dava dışı satıcı şirket ile malların bedelinin ödenmesi konusunda anlaşmazlığa düşülmesi nedeniyle dava dışı şirketin malların iadesini istemesi üzerine müvekkilinin de kendisine gönderilen malların tamamını dava dışı şirkete geri gönderdiğini, malların İstanbul’a iadesine ilişkin taşımanın davalı tarafından gerçekleştirildiğini, dava dışı .... yetkilisinin iade edilen malların kolilerini açarak malların büyük bir kısmını geri aldığını, geri kalanları ise davalı şirketin kamyonuna yükleterek teslim almaya yanaşmadığını, üstelik sevk irsaliyesini de imzalamayıp, şoföre derhal orayı terk etmesi hususunda gözdağı verdiğini, davalı şirket şoförünün ise sevk irsaliyesini imzalamaksızın malların büyük bir kısmını gasbeden dava dışı şirket yetkilisinin bu tavrı karşısında emniyet güçlerine haber vermeksizin elinde kalan malları geri getirdiğini, geri getirilen malzemelerin büyük bir kısmının kırık ve kullanılmaz durumda olduğunun tespit edildiğini, davalı şoförünün ağır kusurlu eylemleri sonucu müvekkilinin zarara uğradığını, dava dışı şirkete mahkeme kararına dayalı olarak müvekkili tarafından 120.003 TL ödenmede bulunulduğunu ileri sürerek, şimdilik 15.000 TL tazminatın davalıdan faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kusurundan kaynaklanan bir ödemenin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 10.01.2013 tarihli kararı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davacı tarafın yargılamanın başından beri taşınan eşyalardan bir kısmında oluşan hasarın taşıma sırasında oluşmadığını, gönderilen şirket temsilcisi ... tarafından mallara zarar verildiğini, bu durumda kendilerinin ve emniyet güçlerinin haberdar edilmediğini, zararın bu sebeple oluştuğunu ve tazmin edilmesi gerektiğini iddia ettiği, bu durumda, sözleşme dışı, haksız fiilden kaynaklanan zararın davalı taşıyan şirketten tahsilinin istenilmesinin mümkün olmadığı, taşıyıcı davalı tarafından eşyanın gönderilen şirkete ulaştırıldığı, gönderilen şirket temsilcisi olduğu iddia edilen ..."in eşyanın bir kısmını kabul ettiği, bir kısmını kabul etmediği, davalı çalışanı şoför ..."ın keyfiyeti davacı gönderene bildirdiği ve bu konuda eşyaların Ankara"ya geri getirilmesinden hemen sonra davacının talebi üzerine ..... Noterliği"nin 24.10.2012 tarih 35000 yevmiye numaralı ifade tutanağının düzenlendiği, bunun dışında davalı taşıyan yada şoförünün bir yükümlülüğünün bulunmadığı, davalı taşıyana kusur atfı ve sonuç olarak sorumluluğuna gidilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, Ankara’da mukim müvekkili şirket ile İstanbul’da mukim dava dışı ... arasında bir kısım billuriye malzemelerinin davacıya vadeli olarak satışı hususunda yapılan anlaşma uyarınca dava konusu malların müvekkiline gönderildiğini, teslim alınması sonrası dava dışı satıcı şirket ile malların bedelinin ödenmesi konusunda anlaşmazlığa düşülmesi nedeniyle dava dışı şirketin malların iadesini istemesi üzerine müvekkilinin de kendisine gönderilen malların tamamını dava dışı şirkete davalı taşıyan aracılıyla geri gönderdiğini, dava dışı ... yetkilisinin iade edilen malların kolilerini açarak malların büyük bir kısmını geri alıp, kalanları ise sevk irsaliyesini imzalamayıp geri gönderdiğini, davalı sürücüsünün emniyet güçlerine haber vermeksizin elinde kalan malları geri getirdiğini, geri getirilen malzemelerin büyük bir kısmının kırık ve kullanılmaz durumda olduğunun tespit edildiğini, mal bedelinin tamamının satıcı ... tarafından açılan dava sonunda ödemek durumunda kaldığını ileri sürerek müvekkilinin zararının tazminini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Gönderen ve taşıyıcı arasında oluşan taşıma sözleşmesinin amacı, taşınmasına karar verilen eşyanın taşıyıcıya teslim edildiği biçimde aynen alıcıya ulaştırılmasıdır. Bu nedenle taşıyıcı ,taşıma işlemini yaparken gereken dikkat ve özeni göstermelidir. Aksi halde, taşıyıcı eşyanın kendine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde eşyanın uğradığı ziya ve hasardan Mülga 6762 sayılı TTK"nın 781. madde hükmü uyarınca sorumludur. Bu sorumluluktan kurtulması ancak anılan madde de belirtilen kurtuluş beyyinesini ispatlaması ile mümkündür.
Dava konusu olayda, davacı ... tarafından satın aldığı malları satıcı şirkete iade amacıyla İstanbul’a göndermesine ilişkin yapılan taşımada, davalı taşıyan dosyada bulunan 18.10.2002 ve .... ve ... ve .... sıra nolu ve 20.10.2002 tarihli fiili sevk irsaliyelerine konu malları ihtirazı kayıt koymadan teslim almış, ne varki 23.10.2002 tarihli .... Noterliği"ne ait .... nolu düzenleme şeklinde tesbit tutanağı ve yine aynı noterliğe ait 35000 nolu düzenleme şeklinde sürücü ifade tutanağından anlaşıldığı üzere bir kısım malları hasarlı olarak geri getirmiş bulunmaktadır. Anılan tutanakların içeriğinden, davaya konu mallar İstanbul’a götürülmüş ve tesbit tutanağı dışındaki mallar satıcıya geri teslim edildiği halde sevk irsaliyesi satıcı şirket temsilcisi tarafından imzalanmadan tutanakta belirtilen bir kısım mallar aynı kamyonla geri Ankara’ya getirilmiştir. Taşınmak üzere taşıyıcıya teslim edilen mallara İstanbul’da bulunan dava dışı şirketin temsilcisinin zarar verdiği hususu mahkemenin kabulünün aksine ne dava dilekçesinde, ne noter tutanaklarında nede davacı ile dava dışı şirket arasında mal bedelinin tahsili için açılan davada iddia ve ispat edilmemiştir. Bu durumda davalı taşıyıcının eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten karşı tarafa teslim edildiği tarihe kadar geçen süre içinde, eşyanın ziya ve hasarından sorumlu bulunmasına ve mülga 6762 sayılı TTK’nın 781/2. maddesinde öngörülen şekilde olayın kendi sorumluluğunu ortadan kaldıran nedenlerden ileri geldiğini kanıtlayamamış bulunmasına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.