23. Hukuk Dairesi 2013/3174 E. , 2013/3378 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, ... Sigorta tarafından hasar bedeli olarak kooperatife ödenmek üzere gönderilen ....018,00 TL"nin, o tarihte yönetim kurulu başkanı olan davalı ... ile bir önceki yıl kooperatif yönetiminde olup, görev süresi sona erdiği ve bir daha seçilmediği için kooperatife temsil yetkisi bulunmayan diğer davalı tarafından bankadan tahsil edildiğini, davalıların bu parayı kooperatif hesaplarına yatırmayarak zimmetlerine geçirdiklerini ileri sürerek, ....018,00 TL"nin bankadan çekildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar ... ile ... vekilleri, yeni seçilen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin bilgisi ve onayı dahilinde dava konusu parayı bankadan çekerek, kooperatif borçlarına mahsuben kooperatifin borçlu olduğu ... dosyalarına ödediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesinin yollamasıyla TTK"nın 341. maddesine göre, kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin aleyhine sorumluluk davası açılabilmesi için genel kurulca davanın açılması yönünde bir karar alınması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerektiği, somut olayda davanın açılması yönünde genel kurul kararı olmadığı, her ne kadar davacı vekili tarafından denetçilere ait vekaletname ibraz edilmiş ise de, davalı yanın taraf değişikliğine itirazının olduğu ve taraf değişikliğinin HMK"nın 124. maddesi gereğince karşı tarafın muvafakatına bağlı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olan davalılara karşı açılmış sorumluluk davası olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62. ve 98. maddeleri yollaması ile TTK’nın 336. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasden veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar. Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesi için 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesi yollaması ile 6762 sayılı TTK"nın 341. maddesi hükmüne göre, genel kurulca sorumluluk kararı alınması ve davanın tüm denetçiler tarafından ya bizzat ya da vekalet vererek avukat aracılığı ile açılıp, takip edilmesi gerekmektedir. Ancak bu hususlarda eksiklik bulunması halinde, bunlar dava şartı
olmayıp sonradan tamamlanabilen usuli eksiklik niteliğinde olduğundan, dava hemen reddedilmemelidir. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece re"sen durulması zorunludur.
Somut olayda, davalılar aleyhine sorumluluk davası açılması yönünde genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı ancak davacı kooperatifin 2005 yılında yapılan genel kurulunda seçilen iki denetçi tarafından dava açılması yönünde vekaletname verildiği ve davanın bu vekalet ile tasfiye halinde kooperatif adına açıldığı anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK"nın 52, 53 ve 54. (HUMK"nın 39. ve 40.) maddeleri uyarınca davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının sunulmasına ve davanın gelindiği aşamada görevde olan tüm denetçiler belirlenip, bunlar tarafından davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazına veya asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması için uygun bir kesin süre verilmesi, noksan olan bu usuli işlemler yerine getirildikten sonra esasa girilip, taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi, verilen süre içinde vekaletname vermezler ya da asıl olarak davayı takip edeceklerini bildirmezler ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekirken, bu usuli eksikliğin davada kanuni temsil ile ilgili olduğu hususu gözden kaçırılarak, HMK"nın 124. maddesinde düzenlenen taraf değişikliği olarak yorumlanıp, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.