
Esas No: 2014/7718
Karar No: 2014/16190
Karar Tarihi: 09.12.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/7718 Esas 2014/16190 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : VİRANŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2013
NUMARASI : 2012/22-2013/720
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalı elektrik idaresi tarafından, müvekkili olan davacı aleyhine, kaçak elektrik borcunun tahsili amacı ile icra takibi yaptıklarını beyan ederek; şimdilik 10.000 TL olmak üzere, bu takip nedeni ile davacının sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının faturaya süresinde itirazda bulunmadığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının kaçak elektrik bedelinin 8995 TL"sinden sorumlu olmadığına ve % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm her iki tarafca da temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak dava konusu uyuşmazlık; davacının, kendisinden icra yolu ile talep edilen kaçak elektrik bedelinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosyada mevcut bilirkişi raporunda; mevzuata uygun olarak kaçak elektrik bedeli hesaplanmış, ancak gecikme cezasına ilişkin bir hesaplama yapılmadan, davalının icra takibinde talep ettiği gecikme bedeli esas alınmış, davacının daha önce ödediği bedeli gecikme bedelinden mahsup edip, bu tutara KDV eklemek suretiyle, davacının davalı kuruma 39.081 TL borcunun bulunduğu sonucuna varmıştır. Mahkeme tarafından da, bu rapor hükme esas alınmıştır.
Gecikme cezası, faiz niteliğindedir. Bu nedenle, takip konusu alacağın haksız eylemden doğduğu gözönünde bulundurularak, eylem tarihinden itibaren ancak yasal faiz talep edilebilir.
Öyle ise, mahkemece; bilirkişiden Yargıtay denetimine açık bir ek rapor alınarak, yukarıda izah edildiği gibi, eylem tarihinden takip tarihine kadar asıl alacağa yasal faiz tatbik edilmek suretiyle, gecikme cezasının bulunması; ardından, davacının ödediği 7622 TL"nin, bu gecikme bedelinden BK"nun 84. maddesi gereğince mahsup edilerek ve gecikme bedeline KDV"de hesaplanarak, davacının sorumlu olacağı bedelin bulunmasından sonra ulaşılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, şartlarının oluşmaması nedeni ile davacı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.