Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/1110 Esas 2016/6670 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1110
Karar No: 2016/6670
Karar Tarihi: 19.04.2016

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/1110 Esas 2016/6670 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/1110 E.  ,  2016/6670 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç :Taksirle öldürme
    Hüküm :CMK"nın 231/11. maddesi gereğince 20/02/2009 tarihli hükmün açıklanarak, TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a-4, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet.


    Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK’nın 85/1, 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31.03.2009 tarihinde kesinleşmiş bulunan 20/02/2009 tarih 2008/851 E. 2009/276 K. sayılı kararına müteakip sanığın deneme süresi içerisinde, 09.06.2010 tarihinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/11/2014 tarihli ve 2014/360 E. 2014/701 K. sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
    CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına ya da önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır.
    Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir. Bu açıklamalar ışığında, hükmü açıklayan mahkemenin, hükmü açıklamakla yetinmesi gerekirken, sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 19/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.