15. Ceza Dairesi 2015/2001 E. , 2018/3247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK"nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan ..."e ait olup aracından çalınan ..., ..., ... ve ... nolu çekleri bir şekilde ele geçirdiği ve 25/01/2010 tarih ve 10.000 TL bedelli, 05/02/2010 tarih ve 10.000 TL bedelli, 22/01/2010 tarih ve 6.500 TL bedelli, 25/05/2010 tarih ve 10.000 TL bedelli olarak düzenlenen bu çekleri ciro ederek satın aldığı sebze-meyve karşılığında kullandığı iddia edilen olayda;
1- Dolandırıcılık suçunda unsur olan hilenin, gerçek kişiye yöneltilmesi ve hataya düşülerek onun veya bir başkasının mal varlığı aleyhine, sanığın kendisine veya başkalarının yararına haksız bir menfaat sağlaması gerekmekte olup somut olayda; sanığın, hesap sahibi katılanın aracından çalınan çekleri satın aldığı sebze-meyve karşılığında kullanmış olması nedeniyle, hilenin sanığın çekleri verdiği çiftçilere yöneltilmiş olması ve nitelikli dolandırıcılık suçunun mağdurlarının da bu kişiler olacağı gözetilerek, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanığın yaptığı alışveriş karşılığında çekleri verdiği çiftçilerin mağdur sıfatıyla ifadelerine başvurularak, suça konu çekleri hangi hukuki ilişkiye istinaden sanıktan aldıkları, çeklerin, alışverişin yapıldığı sırada mı yoksa malın tesliminden sonra ve nakit para yerine mi verildiği, çeklerin malların verilmesinden kaç gün sonra verildikleri, sanıkla topluca görüşüp görüşmedikleri, ürünlerini aynı anda verip vermedikleri hususlarının sorulması ve bu konularda sanığın savunmasına başvurulup, çeklerin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediği kesin olarak belirlendikten sonra, her bir mağdur yönünden dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığı tartışılarak, oluştuğu kanısına varılırsa, sanığın mağdurlardan hangileri ile müstakilen, hangileriyle topluca görüşüp ürünleri teslim aldığı kesin surette saptanıp, aynı yer ve zamanda topluca ürün alınanlara karşı işlenen dolandırıcılık suçu yönünden tek ceza tayin olunup, kendi içinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, farklı yer ve farklı zamanda gerçekleşen dolandırıcılık suçu/suçları yönünden ise, mağdur sayısınca suç oluşacağı da gözetilerek sanığın hukuki durumunun bu hususlara riayet edilerek tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- UYAP ortamında yapılan araştırmada ve dosya içerisinde bulunan Konya Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2011/5775-321 sayılı iddianamesi ile katılan ..."ün çalınan, aynı çek karnesine ait düzenlenen çek yaprakları ile ilgili açılan kamu davalarının bulunduğu anlaşılmakla, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, bu dosya ile benzer nitelikteki eylemler nedeniyle açılmış başka davaların akıbeti araştırılıp mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya intikalinin sağlanmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Suç konusu çeklerin farklı zamanlarda düzenlendiğine dair bir tespitin yapılamaması halinde TCK"nun 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin kül halinde 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddesinde öngörülen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, ancak mahkemenin takdirine göre; sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge sayısı dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak verilebileceği gözetilmeden ve gerekçede tartışılmadan yazılı şekilde alt sınırdan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.