Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/7105 Esas 2014/16181 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7105
Karar No: 2014/16181
Karar Tarihi: 09.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/7105 Esas 2014/16181 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/7105 E.  ,  2014/16181 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/10/2013
    NUMARASI : 2009/87-2013/390

    Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde, dava konusu .. parsel sayılı taşınmazın, 1/2 hissesinin müvekkiline, 1/2 hissesinin muris S.. F.. adına kayıtlı olduğunu; murisin 04/05/2008 tarihinde vefat ettiğini, murisin Gaziosmanpaşa 4.Noterliği"nin 23/08/2006 tarih ... yevmiye nolu vasiyetnamesi ile tüm mal varlığını dava konusu taşınmazda dahil olmak üzere müvekkiline vasiyet ettiğini; vasiyetnamenin, Gaziosmanpaşa 2.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/949 esas 2008/14537 karar sayılı 20/10/2008 günlü kararı ile açıldığını; davalı mirasçıların vasiyetnameye itiraz ettiklerini, vasiyet edilen taşınmazın payının müvekkil adına tesciline yanaşmadıklarını beyan ederek; vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davada, vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve vasiyete konu taşınmazın davacı adına tapuya tescili talep edilmiştir.
    Tenfizi istenen dava konusu vasiyetnamenin, muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp, mirasçı nasbına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. (TMK. md. 516).
    MK. Md.600 uyarınca; muayyen mal vasiyetinde, vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkı kazanır ve bu hak dava yoluyla talep edilebilir. Uygulamada bu dava vasiyetin tenfizi davası olarak anılmaktadır. Medeni Kanunun 600. maddesi, muayyen mal vasiyetini kapsayıp mirasçı atanmasını kapsamaz (Nitekim değişiklik öncesi medeni kanun 541 metninde "kendisine muyyen bir şey vasiyet edilen kimse" ifadesi kullanılmaktadır). Atanmış mirasçılarda ise miras, mirasbırakanın ölümü ile kazanılır (TMK. md.599/3).
    Mirasçı atanan kişi, mirasbırakanın ölümü ile tereke üzerinde doğrudan ve kendiliğinden bir ayni hak kazanır. Bu durumda, miras bırakandan intikal eden ayni hakların, atanmış mirasçı adına tescili için vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasına, dolayısıyla mahkeme hükmüne ihtiyaç yoktur.
    Atanmış mirasçıya, buna ilişkin mirasçılık belgesi verilmesi (TMK. md.598/2) yeterli olup, bu nitelikteki belge ile ayni hakların bu kişi adına tapuda (resmi senet düzenlenmeksizin tescili) mümkündür (Tapu Sicili Tüzüğü md.21/a).
    Yukarıda açıklandığı üzere, davacı; TMK md. 598/2 uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinden veraset ilamı alarak aynı sonuca ulaşabilecektir.
    O halde, mahkemece; davanın, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne ilişkin karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.